Milli ara öncesi kritik Medipol Başakşehir deplasmanından kayıpsız dönmemiz, hem hocaya, hem takıma, hem de taraftara oh çektirdi. Astana maçında bırakılan puanlardan sonra, ligde yaşanacak bir puan kaybı Galatasaray'da krizi derinleştirirdi.

Başakşehir maçının ilk onbirine baktığımda Sinan'ı gördüğüme şaşırdım. Fırsat vererek kazanmamız gereken bu oyuncuyu tercih ettiği için hocaya teşekkür etmek lazım. Hamzaoğlu Semih ve Umut'u ilk onbirde tercih etmeyerek doğruyu bulmaya yaklaştı. Şüphesiz ki Hoca'nın en çok eleştirildiği nokta yine Selçuk-Bilal ikilisi oldu. Eğer bu iki oyuncudan biri Jose olsaydı, bana göre bu maç için kadro tercihi mükemmele yakın olurdu. Galatasaray'ın defans dörtlüsüne zaten diyecek bir şey yok, en ideali bence bu.

Şampiyonlar liginde yaşadığımız hayalkırıklığından sonra böylesine kritik bir deplasmanda Podolski'nin farkını ortaya koyduğu bir maç izledik. Taşlar yerine oturdu diyemeyiz ama rahatlatan bir galibiyet oldu. Geri kalan haftalarda takım direncini arttıracak önemler alınırsa ligde ve şampiyonlar liginde daha sıkıntısız maçlar izleyeceğimize inanıyorum. Hoca'nın Selçuk'u da kenara çekmesi, takımın dikine oynamasını kolaylaştırabilir. Formsuz Selçuk takımı yavaşlatıyor. Bana göre Hamzaoğlu Sabri'yi sağbeke koyup, Denayer'i asıl mevkiine çekmeli ve Chedjou'yu önliberoda denemeli. Bundan sonra Hamzaoğlu macera aramazsa Başakşehir maçındaki onbir birkaç rötuşla Galatasaray'ın ideal onbiri olur.

Sonuç olarak Galatasaray böyle kritik bir deplasmandan galibiyetle dönerek, fenerin de puan kaybettiği bir haftadan kârlı çıktı. Hakkında gitsin-kalsın tartışmaları yapılan Hamza Hamzaoğlu da zaman kazanmış oldu. Umarım bundan sonra Hamzaoğlu doğru oyuncularla, doğru oyunu oynatır ve iki kulvarda da yolumuza bize yakışan şekilde devam ederiz.

Yüreği sarı-kırmızıyla çarpan büyük taraftarımıza saygılarımı sunuyorum

Yücel Uğur Uçar