Makale Yaz
hakocbb
Bu haberi yazdır
Aslanlarla Fareler.....
 Ara
20
 2014

Geçtiğimiz sezon ilk devrenin aşağı yukarı bu haftaları yazmıştım ,Ünal Aysal G.Saray ın başına gelen en büyük felakettir ,Ünal Aysal gerçek bir G.Saray düşmanıdır ve Ünal Aysal en kısa sürede kaçıp gidecektir. Az hakaret ve küfür de yemedik bazı tatlı su kurnazı G.Saray taraftarından !!! Asıl merakım şu ki bu insanlar gerçekten bu kadar saf mı yoksa onlarda mı aynı saftalar Ünal beyle ? Sonuçta ben bu yazıları ve düşünceleri süreci takip eden 12 ay boyunca sık sık dile getirdim. Mancini nin gideceğini de ,Prandelli nin aldatılacağını ve kovulmak zorunda bırakılacağını da söyledik. Peki ne oldu ,kim yanıldı ?

Şimdi ortada açık ve net bir tablo var ,hadi Ünal Aysal hayranı G.Saray düşmanları zaferinize bir bakalım. Ünal Aysal hala yalanlarla dolanlarla olayları değiştirmeye çalışsın dursun. Zaten tutunacak başka dalı yok yalandan başka. Bir başkan düşünün ,kulüp tarihinin en önemli gelirlerine sahip olarak göreve başlıyor. Bakmayın siz yalanlarına ,Faruk Süren başkandan beri her yönetimin ödemek zorunda kaldığı yıllık 25 milyon dolar gibi bir parayı Adnan Polat ın 2 senelik uğaşı sonucu hiç ödemedi Ünal Aysal yönetimi. Yine Adnan Polat ın kulübe geri kazandırdığı % 22 lik hisse senedinin sadece 1/3 lik kısmını satarak 35 milyon dolara yakın bir sıcak para kaynağı sağlıyordu Ünal Aysal. TT Arena stadının ilk kaymağını yiyen de yine aynı isimdi. Arda Turan satışından gelen 12 milyon euro da bu yönetime gidiyordu. Ayrıca şampiyonlar liginde bir çeyrek final bir de guruptan çıkma bonusları ile yaklaşık 70 milyon euro da G.Saray ın kasasına giriyordu.

Şimdi bu tabloyu inkar etmenin kime ne yararı var ? Futbol takımının ne zaman iyi ne zaman kötü olduğuna bir bakarsanız şunu çok net göreceksiniz ki G.Saray Ünal Aysal a rağmen başarılı olmuştur. Ünal Aysal ın kazanılan şampiyonluklarda olsun geçilen turlarda olsun en ufak bir katkısı yoktur. Aksine Adnan Öztürk ,Ali Dürüst ve Abdürrahim Albayrak ın yönetimde Fatih Terim in ise Florya da dimdik duruşları sayesinde Ünal beyin elleri futbol takımımıza ulaşamamıştır o dönem. Yoksa herkes emin olsun ki hiç bir şekilde Fatih Terim e bir yol yardımı olmamıştır Ünal Aysal ın. 

Gelin konuyu iyice açalım da akıllarda soru işareti kalmasın artık. Ligi 8. bitiren takımdan şampiyon olan takıma geçiş sürecinde 10 yeni isim ile sahaya çıktı Fatih Terim. Kaleci Muslera için Adnan Öztürk ve Abdürrahim Albayrak Taffarel in ısrarı ile hareket ettiler ve Lazio nun da Lorik Cana için ısrarcı olması ile işi bitirdiler. Sağbek Eboue için İngiliz bir spor yazarı "Fatih Terim Sihiri" adlı bir makale yazdı ve bu futbolcunun piyasa değerinin çeyrek parasına hocanın oyuncuyu ve Arsene Wenger i ikna ettiğini ve bu paraya bu transferin bitmesine inanamadığını yazdı. Solbek Hakan Balta takımda formasını alan tek eski oyuncuydu. Ünal Aysal ın Madrid e gidiş amacı Forlan ve Reyes i getirmekti ancak onları alamayınca Fatih hocanın olumlu referansıyla Ulfaluji yi alıp geldi. Selçuk ve Elmander zaten Adnan Polat döneminde ön sözleşme ile bedelsiz alınmışlardı. Hocanın orta alanda ikinci ismi olan Melo da tamamen Fatih Terim in İtalya da ki iyi ilişkileri sonucu kiralık olarak gelmişti. Trabzon da istenmeyen Engin ise 500 bin dolar gibi bir bonservis ile alındı. Riera ise Arda nın ani gidişi ile çok da düşünülmeden ederinin üstünde bir paraya transfer edildi son günlerde. İlerleyen süreçte stoper de Servet ten kanatlarda ise Kazım ve Riera dan istediği verimi alamayan hoca mazeret üretmek ya da yönetimden transfer istemek yerine genç takımdan Emre Çolak ve Semih Kaya yı A takıma çıkartıp en zor maçta bile formayı tereddütsüz vererek en önemli transferleri bedavaya yapmıştı. 

Şimdi bu güne bir bakalım isterseniz. Futbolcuların hala geçen Mayıs -Haziran aylarından alacakları var. Basketbol takımı kelimenin tam anlamıyla iflas etmiş durumda. Çocuklar maça çıkmasalar ya da çıkıpta terlemeden oynasalar kızmaya hakkımız yok. Ancak herbiri Ünal Aysal ın aksine karakter abidesi birer aslan olan 7-8 oyuncu ve Ergin Ataman tek bir geri adım atmadan destan yazıyorlar. Maliye ile uzlaşma görüşmesine bile katılmayan Ünal bey sayesinde 50 milyon TL. na yakın bir vergi borcumuzda çıktı çok şükür. Arkadaşlar Ünal Aysal Uefa ya 2015 Mayıs ayı için kulüp borcunun 60 milyon doların altına indirileceğinin garantisini vererek mali disiplinden kurtarmış. Çünkü Mayıs a kadar çoktan kaçacağını biliyordu kendisi. Ancak şimdi gelecek sene için Avrupa kupaları hayal olmuş durumda.

Arkadaşlar kim istemez ki formamızı dünyanın en iyi futbolcuları giysin. Aldınız da Messi yi ,Ronaldo yu ,Suarez i ,Robben i itiraz mı ettik ? Ancak kusura bakmayın ama asgari ücretle adamı Etiler de ,Bebek de oturtmazlar. Sen bulmuşsun hocanın iyisini ,senden yapamayacağın şeyleri istemeden başarı üstüne başarı kazandırıyor. Sistemin kurmuş ,takımını oturtmuş ,kazanırken bile eleştirmek lüksünü sağlamış sana. Ama Ünal efendi ne yapıyor ? Önce hocanın bizzat istediği bir sol bek oyuncusu için 3 milyon doları vermiyor. Sonra hocanın istemediği iki çilek için toplam 14 milyon euro imza parası ,9.75 milyon euro menajer ücreti ,bir tanesi için 7.75 milyon euro bonservis bedeli ,bir tanesi için 1,5 senelik 8.5 milyon euro garanti para ,diğeri için 4,5 senelik 20.250 milyon euro garanti ücret ödüyor. Sonra gidiyor solbek için 6.750 milyon euro bonservis veriyor. Bakın burada Hajroviç skandalını filan anlatmıyorum bile.

Adama sormazlar mı sen 3,5 senede ne yaptın diye ? Artık şu yalanları ,palavraları ,masalları geçelim bizahmet. Gelinen noktada ,yaşananlarda açık açık ortada. Bakın Adnan Polat açık açık diyor ki " Gelin uluslararası bir değerlendirme kuruluşuna başvuralım ,benim görev yaptığım süreçten başlayarak bu güne kadar kulübün detaylı bir mali profilini çıkartalım ve bu sonuçları açıklayalım ,ücretini de ben cebimden ödeyeyim." Elbette kimseden çıt çıkmıyor. Çünkü kulübün gerçek sahibi olan "Derin ,Duayen ,Liseci ABİLER" asla onaylamazlar bu işi. Çünkü o örümcek beyinler için Galatasaray Spor Kulübü lisenin ve eğitim vakfını alt kurumlarından biridir sadece. Taraftarının milyonları aşması ,adının Türkiye sınırlarını çoktan geçmesi hiç önem arz edemez. G.Saray takımı liseden çıkmıştır ve sınırlarını liseliler belirler. Halkın G.Saray ı olarak ,Türkiye nin en büyük takımı olarak Avrupa şampiyonu olmaktansa lisenin takımı olarak gerekirse amatör ligde oynamayı tercih ederler bunlar. Bu insanlar için formanın peşinden içersi dışarsı demeden giden insan değil G.Saray lisesinde okumuş insan gerçek G.Saraylıdır. 

İşte bu hastalıklı zihniyet G.Saray ın yakasını bırakmadıkça ,biz gerçek G.Saray sevdalıları ,forma aşıkları bu oyunlara dur demedikçe biz bu günlerimizi bile çok ararız daha. Arkadaş G.Saray lisesi bizim gururumuzdur ,çıkış noktamız ,ocağımızdır. Ancak G.Saray Spor Kulübü artık bu dar pencerelere sığmayacak kadar büyük bir markadır. Bunu herkes görmek ,bilmek ,anlamak ve kabul etmek zorundadır. Yoksa o lise talebesiyle ,mezunuyla Arena nın sadece doğu tribününü bile dolduramaz. Ne zaman bu kulüp sınırları zorlamaya kalksa ,ne zaman önümüz açılsa her ne hikmetse Kıraç biraderler çıkar bir oldu bittiyle kulübü bir liseliye peşkeş çekerler. Ne garip tesadüf değil mi ?

Adnan Polat başkanın sportif başarısızlığını sanırım kendisi de dahil kimse inkar edemez. Ancak bunca başarısız sonuca rağmen vazgeçemediği Adnan Sezgin aşkını da çözebilmiş değilim hala. İşte Adnan başkanın son beyanlarında Fatih Terim in kendisiyle çalışmamasında ki sebebi bir de bu pencereden irdelemesi gerekir. Sonuçta Ali Dürüst görevdeyken hoca Ünal Aysal la hiç bir şekilde muhatap olmadığı gibi Bülent Tulun da Florya ya dahi giremiyordu. 

Sözün özü şu ki Ünal Aysal denilen şahıs Adnan Polat ın yıllar sonra kulübü borç batağından kurtarıp düze çıkaracağı çok önemli işleri halledip ,davaları kazanması üzerine liseci abilerin gökten zembille indirdiği bir kişidir. O da görevini yapmanın huzuruyla ve mükemmel bir zamanlamayla kaçıp gitmiştir. Şimdi şu durumda hadi o abiler bir aday çıkartsınlar da görelim. Ama emin olun ki hiç ortalıkta bile görünmeyecekler. Çünkü iflasa beş kala ortalıkta görünmek onların tarzı değildir. Şimdi işleri Şubat aynda ki mali kongrede Duygun Yarsuvat yönetimini ibra ettirip Ünal Aysal ı da aradan çıkartmaktır hiç çaktırmadan. İşte gerçek G.Saray lılar da bu oyuna gelmemek için ayrı ayrı ibra oylaması istemektedirler. 

Futbol takımına gelirsek aslında herhangi bir sürpriz yok. Hamza hocanın elinde sihirli değnek yok ama kulübün başında da kulübüne ihanet eden bir başkan yok. Hamza hoca İtalyanların aksine Türkiye nin ve G.Saray ın şartlarını çok iyi biliyor. Asıl merak ettiğim Selçuk a ,Burak a desteksiz sallayanlar nerelere kayboldular bu aralar ,aman özletmeyin kendinizi. Neyse onlarda öğrenecekler ,hala umudum var, futbolun bir takım oyunu olduğunu ve futbolcunun kablo ile metalden yapılmış robot değil etten ,sinirden oluşan insan evladı olduğunu. 

Son paragrafı ise sevgili basketbol takımına ayırmak istedim. Bu çocuklara edecek tek bir laf bulamıyorum. Bu formanın onuru ,gururu ,şerefi 109 senedir bundan daha asil korunmamıştır sanırım. Batan gemiyi ilk önce fareler terk edermiş. Söyleseler inanmazdım ama maalesef bizi ilk terk eden Furkan oldu. Ardından Jawai ,Aradori ve Vougiokas paralarını alamadıkları için gittiler.  Son 3 sezonda 2 defa euroligi kazanan Olympiakos u Erceg in de sakatlanmasıyla sadece 7 kişi ile yenmeyi başardık. Üstelik İpekçi de taraftarımız da yoktu bu sefer. Bu çocuklara ne yapsak ,ne söylesek az gelir. Elleriniz dert görmesin aslanlar.





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2022
 
Ağustos (1)
 
Haziran (1)
  2020
  2019
  2018
  2017
  2016
  2015
  2014
  2013
  2012
  2011
Son Girilen Makaleler
kabatasli
| 06 Şubat 2024 |
| 01 Şubat 2024 |
| 30 Ocak 2024 |
kabatasli
| 27 Ocak 2024 |
kabatasli
| 11 Ocak 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...