Galatasaray mayıs ayında bir seçime gidecek. Şimdi olağanüstü kongreler ve toplantılar ile geçiyor ömrümüz.

Mayıs ayı bir kader seçimidir. Eğer o seçimde bir hata yapılırsa, yanlış bir başkan seçilirse, Galatasaray bundan sonra çok üzün bir süre ayağa kalkamayacaktır.

Borçları kapatmanın bir çok yolu var. Arsa planlamaları, sponsorluk anlaşmaları, boş arazi mal varlıklarının binalar ile kira geliri elde edilmesi planlamaları gibi bir çok husus konuşabiliriz.

Bunlardan biriside boşuna maaş alan futbolcuların mutlaka gönderilmesidir. Bence en büyük gelir yolu elde etmenin biriside budur.

Yani çaycının aldığı 2 bin liranın hesabını yapıp, Hamit’e her yıl 3.5 milyon euro para ödeyeceksin. Sonra kalkıp kısıtlamalardan bahsedeceksin.

Galatasaray Ocak ayında kadro sayısını mutlaka düşürmek zorundadır. Selçuk ve Burak gibi adamlara teklif gelirse değerlendirebilir ve satabilir. Fakat Ocak ayında asıl önemli olan, elde işe yaramayan ve asla satılmayacak futbolcuların gönderilmesidir.

Ben isterim ki, en başta 10 yıldır bu kulüpte bir hastalık olmuş ve zerre kadar iş yapmayan Sabri Sarıoğlu gitsin ama bu kafatasçı zihniyetin bunu yapacak yüreği yok.

Mesela Aydın Yılmaz mutlaka gönderilmelidir. Gökhan Zan mutlaka gönderilmelidir.

Pandev, Dzemaili, Eboue, Yasin Öztekin, Veysel Sarı, Hamit Altıntop, Engin Baytar, Umut Gündoğan, Hakan Balta, Yekta Kurtuluş ve Furkan Özçal, bu külüpte zerre kadar işe yaramayan adamlardır.

Yekta yılda 2-3 maç anca oynuyor, kötü giden bir Selçuk olduğu için her zaman kötü günde ilk akla gelen isim oluyor. Oysa ki alt yapıdan bir çocuk olsa Yekta yerine o şablonda, Yekta’nın aldığı şansları alsa belki parlatma şansımız var. Yekta gelmiş 30 yaşına. Hikaye olmuş artık… Bu saatten sonra parlatıp satacak mıyız? Saçmalık…

Bu yazmış olduğum isimler ile ocak ayında mutlaka yollar ayrılmalı.

Sevgili Galatasaraylılar!

Yukarıda yazmış olduğum bu adamların yıllık ücretlerinin toplamını araştırdım. Sizlerde araştırabilirsiniz.

Bu isimler Galatasaray’dan yıllık tam tamına 16 milyon euro para alıyorlar. Yani yılda 16 milyon euro gibi bir rakamı, hiçbir işe yaramayan bu adamlara ödüyoruz. Ne alt yapıdan genç çıkarabiliyoruz, ne de böyle bir rakamı bunlara harcamak yerine borçlara yatırmak aklımıza geliyor… Yerimizde sayıyoruz. Paraları buralara saçıyoruz.

Bu kafatasçı zihniyetten kurtulmalıyız. Her yıl 10 tane Pandev geliyor gidiyor. Ontivero, Hajrovic gibi Pandevler’den bahsediyorum. Bu Pandevlerin önüne geçmeliyiz. Genç futbolcu alırken Ontiveroların önüne geçmeliyiz.

Ribery’ler bulmak zorundayız. Bruma diye bir adam getirdik, biraz sakatlık yaşadı kabul. Adam 1.5 yıldır Galatasaray’da. Şut atmayı bilmez ama sorsan bizim taraftar geçenlerde attığı golü konuşur 1.5 senesini konuşmaz.

Asist yapmayı bilmez. Pas vermeyi bilmez. Orta yapmayı bilmez. Korner ve duran top atmayı bilmez. Oyun okumayı bilmez. Topu alınca ne yapacağını bilmez. Sadece adam geçer ve hızlı koşar. Onu ikinci ligde oynayan siyahi futbolcularda yapıyor.Niasse gibi bir adamı 5.5 milyon euroya alıyorlar ama Bruma’ya teklif gelmiyor nedense… Elin oğlu biliyor işi. Ben açık konuşuyorum, eğer Bruma’ya teklif gelirse Galatasaray’a para lazım hemen satmalıyız.

Mesela Alex Telles brezilyalı. Piyasası var. Teklif gelirse satılmalıdır. Bruma gibi, Telles gibi adamları avrupa’dan çok cüzi rakamlara alabiliriz. Beşiktaşlı Oğuzhan ve Motta’ya bak, Bruma ve Telles’e bak. Hangi ikili takımına daha yararlı oluyor. Oğuzhan dediğin adam 800 bin euro. Motta dediğin adam 1 milyon euro. Bruma 12 milyon, Telles 6.500 milyon euro… Yazık günah!

Medya yazmış yine bu günlerde Cimbom Gignac’ı getiriyor diye…

Galatasaray’ın bundan sonra 29 yaşında adam alması büyük bir cahillik olur. Galatasaray genç futbolcu almalı ama boş futbolcu değil. Ontivero gibi saçma adamlar bulmamalıyız. Bruma gibi gelip böyle hep bir umutla ne yapacak diye beklediğimiz bir adam olmamalıdır. Ribery gibi adamlar bulmalıyız. Gelip zaman bahanelerine sığınmayan, çatır çatır top oynayan adamlara ihtiyacımız var.

Hatam olursa affola. Bazı şeyleri çok net hatırlamıyor olabiliriz sonuçta insanız. Fakat ben birkaç isim yazmak istiyorum.

Andre Ayew, Samuel Umtiti, Christian Atsu, Valentin Eysseric, Sebastien Corchia, Jordan Ferri, Nicolas Lopez, Raphael Guerreiro, Alexy Bosetti ve Sadio Diallo gibi bir çok isim sezon sonu boşa çıkıyor.

Galatasaray bu şansları iyi değerlendirmek zorunda. Bu isimleri iyi inceleyip bir kaçını bedavaya takıma kazandırmak zorunda.

Bunların yanı sıra Felipe Melo örneğinde olduğu gibi, daha genç düşünerek birkaç kiralık futbolcu da transfer edilebilir. Gençleşmeye gitmeliyiz.

Bonservisi ucuz futbolculara da yönelmemiz gerekiyor.

Galatasaray’ın borç batağından çıkmasının tek yolu istikrardır. Adnan Öztürk başkan olacak muhtemelen Mayıs ayında. Dilerim olur. Camiada istikrar sağlayacak başka bir adam göremiyorum.

Hamza hoca şampiyon olursa kalır. Olmazsa gider demiyorum. Olmazsa ama mükemmel futbol oynatmışsa yıl sonuna kadar yine kalır. Göze çarpan bir olgu gerçekleştiremezse gider. Dilerim ki başarılı olsun kalsın. İlk duyduğum da inanmamıştım başarıya ama ilk maçında inanmak istedim. İnandım diyemem erken olur ama inanmayı istedim. İnşallah başarılı olur.

Galatasaray’da 10 yıl kalacak başkan lazım. Bu da 50 yaşında ki Adnan Öztürk ile olur. 77 yaşında ki adamlar ile olmaz…

Transfer planlamaları doğru yapılmalı. İleri de satılsa para edecek futbolculara da yönelmemiz gerekiyor. Pandev gibi adamlar bu kulübü günden güne batırır.

Galatasaray’ı yönetenler Cari açık ne demek bilseler, sanırım bu kulüp bu günlere gelmezdi.

Ve yine ısrarla söylüyorum, harcadığın para mutlaka ama mutlaka ettiğin gelirlerden düşük olmak zorundadır. Yoksa bu çark dönmez.

Mesela sattığın, aldığından pahalı olmak zorundadır ve aldığın sattığından iyi olmak zorundadır.

Başka kurtuluş yok !

Hepinize saygı ve sevgilerimle...