Makale Yaz
hakocbb
Bu haberi yazdır
Fatura.....
 Eki
02
 2014

Futbol asla kuantum fiziği ya da yüksek matematik filan değildir. Elbette bunu söylerken öyle hötle zötle ,gazla filan başarılı olunur da demiyorum asla. Başarı için önce biraz zeka ve deneyim sonra da iyi çalışma ve tam anlamıyla kenetlenip takım olmak olmazsa olmaz şartlardır. Öyle ilginç bir oyundur ki bazen kaybederken kazanırsınız bazen de tam aksine kazanırken kaybedersiniz. Ve eğer futbolu sadece topum 3 direk arasından geçmesine endekslerseniz kaybetmeye de mahkumsunuz demektir.

G.Saray Emirates de Arsenal den fark yedi. Maç daha ilk devrede bitti ve Arsenal 2. devre hafif bir ter idmanı yapma olanağı buldu. Gerçi ilk yarıyı 3-0 geçmek için de herhangi bir emek sarfettiklerini söylemek çok zor ,adeta ellerini kollarını sallayarak fark yaptılar. Bizim açımızdan en acı tarafı bu lige hiç yakışmayan ,bu ligin kalitesini düşüren bir takım konumuna düşmek oldu maalesef. Arsenal bu stat da bir çok ekibe fark yapmış olabilir ama belki de ilk defa bu kadar rahat bir antreman maçı yaptılar. 

Şimdi eminim ki birileri yine idam sehpalarını kuracaklar ,başlayacaklar Cesare Prandelli den ,çıkacaklar Veysel den ,Burak tan. Sallayacaklar Selçuk a hatta Hakan a ,Sabri ye. İşte zaten bu hastalıklı zihniyettir G.Saray ın ve hatta Türk futbolunun bir adım ileri gidememesinin asli sebebi. Evet hata vardır ,hoca hata yapmıştır ,futbolcular bireysel hata yapmıştır. Ancak sorunun temeli gerçekten bu kadar mıdır ? Yani bu anlık hatalar olmasa bu güne kadar bu ülkeye de Şampiyonlar ligi kupası gelir miydi ? Bu ülke takımları en azından 2-3 yılda bir Avrupa kupalarında finale çıkar ,milli takımımız Dünya kupası ve Avrupa şamiyonalarında sürekli bir katılım hakkı ve oralarda da ciddi başarılar kazanabilir miydi ?

Kuşkusuz ki kafasının içinde beyin taşıyan ,futbolu iyi takip eden herkesin vereceği yanıtlar hayır olacaktır bu sorulara. Düşünsenize futbolda ki başarısını Almanların alt yapısına bağlamış 70 milyon küsuluk bir ülkeyiz. Yani biz 70 milyonda çıkartamayacağız yeteneği ama Almanlar 1 milyon küsur Türk nüfusundan yetiştirip çıkartacaklar ve bu yatırımlarını altın tepside sana sunacaklar. İşte Türk futbolunun yönetim zihniyeti budur ve bunun getirdiği doğal başarısızlığın faturası asla sahada futbol oynayan oyunculara ve yöneticilerin kafasına göre yaptığı transferlerle başarı arayan teknik adamlara kesilemez. Zaten asıl şaşılması gereken bu keşmekeşin içinde başarılı olan insanlardır.

Ünal Aysal beyefendi geldi ve futboldan anlamadığını baştan beyan etti. Zaten federasyon başkanının da anladığ yok. Ünal beyin Yıldırım Demirören in tam aksine başarılı iş hayatı geçmişi olduğu inkar edilemez. Bilgili ve kültürlü bir insan olduğu da su götürmez. Ancak kazanılan başarılardan büyük payı kendisine biçip başarıların gerçek mimarlarını yok etmesi de bu günleri getiren hatanın başıydı. Bakın bu G.Saray takımı henüz 13-14 ay önce aynı statda Arsenal ,Porto ve Napoli yi çimlere gömmüştü. 

Bakın arkadaşlar Sivas maçında eğer Utaka biraz becerikli ve şanslı gününde olsaydı o maçta 6 lık olurduk. G.Saray ın 3 lü defans oynamayı bilmediğini maalesef Prandelli bilmiyor. İşte kazanırken kaybetmek de aynen böyle oluyor. Sivas o maçta girdiği mutlak pozisyonların yarısını atmış olsaydı bu gece belki de puanla dönerdik Londra dan. Dediğim gibi futbol öyle abartılı bir karmaşa değildir. Kadro kurmak ,taktik belirlemek de yıllarını bu işe vermiş ve milyonlarca lira karşılığında bu işi yapan profesyonellerin işi. Kalkıp da haddimi aşarak şunu şurada oynat bunu oynatma ,şu taktikle oyna filan diyemem. Elbette kendimce görüşlerim vardır ama ben hangi futbolcunun o hafta idmanlarda nasıl performans gösterdiğini nereden bileyim ki ?

Arkadaşlar hadi biz aptalız ,cahiliz ,işi bilmiyoruz diyelim. Ama kalkıp bu işte ekol olan takımlarını her sene finallerde seyrettiğimiz  ,milli takımları her turnuva yarı final ,final oynayan İngilizler ,İspanyollar ,İtalyanlar da mı bilmiyor bu futbolu. Gerek Roberto Mancini gerek ise Cesare Prandelli İtalyan ve Avrupa futbolunun en önemli teknik adamları arasında yer alıyorlar. Manchester City Mancini nin önüne 300 milyon euro transfer bütçesi koyacak kadar güvendi bu hocaya. Biz TV de seyrederken Prandelli İtalya milli takımyla Brezilya da mücadele ediyordu 3 ay önce. Şimdi kalkıpta bu kariyerlere laf etmek ,onların futbol bilgilerini tartışmak ancak boş insanların yapacağı iştir. Yanlış anlamayın hata yapmayacak insan yoktur ,elbette eleştiri olabilir ama hiç kimse başarıyı öyle tesadüfle kazanamaz gerçeğini de kabul etmek gerekir. Yani ne Mancini boş yere Mancini olmuştur ne Prandelli ye İtalyan milli takımı yazı turayla verilmiştir ne de Fatih Terim tesadüfen ,hötle zötle ,dolmuşla gazla İmparator olmuştur. Her biri de son derece zeki ,çalışkan ve kişilikli insanlar ve büyük kariyerlerdir. Bulundukları yere de alınlarının teriyle ,tırnaklarıyla kazıyarak ,sonuna kadar hak ederek gelmişlerdir. Yoksa kimse kimseye gel şu takımı çalıştır da sana yıllık 3 milyon euro ,5 milyon dolar vereyim filan demez. Biz futbolu ne kadar biliyorsak ,biz ne kadar akıllıysak emin olun ki İngiliz kulüp yöneticileri de İtalyan federasyonu da en az o kadar işini bilen ve zeki insanlardan oluşuyor. 

Önemli olan ,sorun olan ve temel olan yanlışı bu profesyoneller değil ülke futbolunu ve kulüpleri yöneten para babası amatörler yapmaktadır. Bizim futbolumuzda istikrar ,alt yapı ve sistem sözcükleri sadece laftan ibarettir. Birileri çıkar bir saçmalık uydurur sözde şiddeti önlemek için tribünleri boşaltır. Bir milli eğitim bakanının zamanında dediği gibi " şu öğrenciler olmasa milli eğitimi ne güzel yönetirdim ". Birileri çıkar yabancıyı sınırlar sözde yerli futbolcu yetişecekmiş. Oysa yabancı sınırı olamyan ülkeler her sene tüm kupaları her platformda götürürler. Biz de ise vasat bir oyuncu sadece Türk olduğu için milyonlarca dolarlık faturalarla kulüp değiştirir sadece. Başka birileri çıkar Uefa nı şike dediğini ülke de aklar. Sonra spora siyaseti biz karıştırmış oluruz. Sanki siyaset spordan bir an olsun ellerini çekmiş gibi. Millet 16-17 yaşında ki çocukları en hayati maçlarda 11 e koyarken 23-24 yaşında adamlara genç oyuncu deriz. Alt yapı takımlarından tek oyuncu çıkartıp düzgün forma vermeyiz bir sezon. Sahalarımızın bir çoğunda değil futbol oynamak yürüyüş yapmak bile sakatlığa davetiye çıkartmak gibidir. Bir yönetici çıkar beni hoca şampiyon yapmadı aksine ben onu şampiyon yaptım der ,bir diğeri hocayı kovdum haftaya ben çıkartacağım takımı der ,bir başkası gider soyunma odasında takımın hocasını ,kaptanını es geçip yabancısıyla prim pazarlığı yapar. 

Bu maçtan sonra hocayı eleştirecekler ,Veysel i yerin dibine sokacaklar ,Selçuk u doğduğuna pişman edecekler ,Burak ı tefe koyacaklar muhtemelen. Prandelli mi istedi Yasin i gerçekten ? Ya da Pandev le ,Dzemali yi mutlaka takımda görmek mi istedi ? Sabri yi yok eden geçen sezon ona can simidi gibi yapışan Mancini nin raporu muydu sahiden ? Bu palavraları yutacak kadar saf insanlar gerçekten yaşıyor mu dünya da hala ? Bir gazeteci yediği ekmeği hak etsin şu ülkede de sorsun sayın Aysal a ; Kazanılan 2 şampiyonlukta kendi payını ne kadar ,yok ettiği yöneticilerin ve hocanın payını ne kadar görüyormuş ? Transferleri gerçekten çalıştığı hocaların listesinden mi yoksa kendi akıl hocalarının parlak zekalarından mı yapıyormuş ? Mancini ile görüşmelere gerçekten hangi tarihte başlamış ve hocayla para dışında hangi konuları konuşup sözler vermişti ? Mancini gerçekten niye ayrıldı ? Prandelli yi ne kadar izledi ,ne kadar tanıyordu ve gerçekten çalışmak istediği hocalar listesinde miydi ? Bu takımın yaz dönemi hazırlık kampı ve hazırlık maç programı yapıldı mı ?

Hadi arkadaşlar şimdi saldırın hocaya ve hedefinizde ki futbolculara. Sevmediklerinizi koyun hedef tahtasına vurun da vurun. Fırsat bu fırsat aman kaçırmayın sakın. Tabi sonuçta sahada rezil olan onlar. Çıkıp da Ünal başkan ve saz arkadaşları oynamıyor ki topu. Tıpkı Terim ve futbolcuların hedef tahtasına konduğu İzlanda maçı gibi. Orada da Demirören ve şürekasını kabahati yoktu zaten. Plana programa ,sisteme ,istikrara kimin ne ihtiyacı var ki ? İşler iyi giderse mimarı kravatlı beyzadeler kötü giderse de hocalar ve futbolculardır nasıl olsa. Basarsın parayı kovarsın kötüyü alırsın yeniyi. Zaten parası da senin cebinden çıkmayacak sonuçta. Sıkılınca ya da sıkışınca çeker gidersin,yeni gelen temizlesin pisliğini. Bu ülkede hesap sorulmaz nasıl olsa ,beyinlerde de hafıza lobu yoktur genelde. Sadece başarı cezasız kalmaz ,ihanet ve başarısızlık ise unutulur anında. 





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2022
 
Ağustos (1)
 
Haziran (1)
  2020
  2019
  2018
  2017
  2016
  2015
  2014
  2013
  2012
  2011
Son Girilen Makaleler
kabatasli
| 06 Şubat 2024 |
| 01 Şubat 2024 |
| 30 Ocak 2024 |
kabatasli
| 27 Ocak 2024 |
kabatasli
| 11 Ocak 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...