Sıkıcı ,berbat bir futbol gecesi yaşadık. Eskişehir belki ligin dişli takımlarından. Maçın seyircisiz olması tadını tuzunu kesin kaçırdı. Yeni oyuncular elbette uyum sorunu yaşıyor. Ama bir lig maçında bu denli iştahsız ,tatsız bir oyunun yine de bir mazereti olamaz. Sanırım Prandelli oyun sistemini iyice bir gözden geçirmek zorunda kalacak.

Öyle bir maç seyrettim ki uyumamak için 2 demlik çay içtim. Kaleye tek lafım olamaz ,Muslera takım iyiyken de iyi ,kötüyken de iyi. Hatta hatalı gol yese ,maç kaybettirse bile iyi. Tarık ı gerçekten çok beğendim. Telles ten eksiği hiç yok ama işlenirse kat kat fazlası var. Veysel tıpkı Hakan Balta gibi. Ne çok iyi ne de kötü ,her daim vasatın az üstü. Chedjou ve Semih tandemin doğru seçimleri. Yekta nın takımda banko oynayan hiç bir oyuncudan bir gıdım eksiği yok. Selçuk kesinlikle bu değil. Yok eğer bundan sonra bu ise takımda en vaz geçilmez dediğim adam bundan sonra olmasa da olur. Sneijder ,yıldız isim ,büyük star ama vasat bir futbolcu. Bu kadarını Emre Çolak ,Engin Baytar da yapar. Dzemaili için tek iyi satır yazamam şu 90 dakika için. Sadece Emre ve Engin e yine üzüldüm. Bruma iyi de olsa kötü de olsa hep oynasın. Hiç olmazsa adını duyunca uykum açılıyor. Daha çok tecrübesiz ,vuracağı yerde pas atıyor ,pas vermesi gerekirken vuruyor. Ama stiliyle oynamayı hak ediyor. Burak böyle oynayarak sevenini ,güvenenini utandırıyor ,at gözlüklü düşmanlarını mutlu ediyor. Kimse demez ki adama tek bir düzgün pas geldimi diye. Pandev den de hiç bir şey anlamadım 20 dakikada. Olcan belli ki mutlu değil. Suratı her daim sirke satıyor. Umut hep aynı Umut.

Futbolcuları tek tek incelediğim de gördüğüm manzara bu. Ancak takıma baktığım zaman hiç kimseye kızmak da içimden gelmiyor. Takım olarak tempo yok ,baskı yok ,pres yok ,çalışılmış hücum varyasyonları hiç yok. Sadece harika bir kaleci ,iyi bir defans hattı ,defansif görevlerini aksatmamaya ayarlı bir orta alan ve asli görevi beklerine yardım etmek üzere proglamlanmış kanat oyuncuları. Hücum ve gol planlamamız ise duran toplar ,Sneijder in sihirli sopası ve Selçuk un şapkadan tavşan çıkartması ile Burak ın tek başına Süperman ı oynamasına bağlı. Yani kısaca gol Allaha kalmış. Gerçi öne geçmeyi bir şekilde başarırsak gerisi gelir belki ama işler ters gittiğinde bu takım maçı çok ama çok zor çevirir.

Maç sonrası Cesare Prandelli yi dinliyorum ,aksaklık olarak aşağı yukarı aynı şeyleri görüyor hoca. Temposuzluktan ,baskı kuramamaktan söz ediyor. Keza Eskişehir teknik sorumlusu Ertuğrul hoca da maç içinde hiç baskı yaşamadıklarını ,ortada bir oyun olduğunu anlatıyor. Yani oynanan futbolu görmek için bu işten milyonlar kazanan bir profesyonel olmak gerekmiyor. Ancak sorun şurada ki biz oynanan oyunu sadece seyredip değerlendiririz ama Prandelli çözüm üretmek zorunda olan kişi. Şikayet etmek bu kulübün formasını alan ,Storlarından alış veriş eden ,kombinesin alan ,kredi kartını kullanan ,gsm operatöründen kulübüne para kazandıran taraftarının hakkıdır. Bu kulüpten milyonlarca para kazanan adam bana takımın aksaklıklarını anlatmayacak ,çözüm üretecek ve aksamayan ,sıkmayan ,uyutmayan bir takım seyrettirecek. Arena stadından elini kolunu sallayarak puan almayacak hiç bir takım.

TFF denilen şarlatanlar federasyonu yanlı ,taraflı ,haksız kararlar alacaklar ve bunlar yanlarına kar kalacak. Eğer Galatasaray ın başında 109 senelik kulüp tarihinin en kötü ,en zayıf ,en basiretsiz başkanı ve yönetimi olmasaydı bu gün Türk sporunda bu adaletsiz ,ahlaksız insanlar barınamazdı. Bu rezillikler ,çifte standartlar yaşanmazdı. Geçen sezon yönetim tarihi bir karar aldı ve basketbol final maçına çıkrtmadı takımı. Sonuç ne oldu ? Federasyon yerli yerinde duruyor. Hakemler aynı. Şampiyonluk kupası Fener in müzesinde. Maça takım çıkartmamak önemli ,cesur ve radikal bir karardır. Ama sonuçları da aynı derecede önemli ve ses getiren cinsten olmak zorundadır. Bakın o gün yönetimin kararına saygı duyan Ergin Ataman yine de milli takımın başında Dünya şampiyonasına katıldı yani Turgay Demirel den maaş aldı. Şimdi yine G.Saray ı çalıştıracak. Keza son verilen adalet dışı cezalar için kulübün resmi sitesinde "YOK HÜKMÜNDE" diye açıklama yapanlar bu gece varı yoku gördüler mi ? Maçta Galatasaray taraftarı yoktu. Yani karar var hükmündeydi ama yönetim yine yoktu. Ünal Aysal ı ve onun saz arkadaşlarını adam yerine koyan yok maalesef bu spor camiasında. Hiç bir şeye yanmam da bu denli yok hükmünde insanların Galatasaray camiasını yönetmesi içimi yakıyor. Rahmetli Canaydın a pasif derlerdi ama masaya vurduğu tek yumrukla o dönem TFF sinin bir numarası Ali Aydın düdüğünü o gece asmak zorunda kalmıştı. Süleyman Seba hakem hataları artıp Beşiktaş ın canını yaktığında bir basın toplantısı düzenlemiş ve tarihin en kısa basın toplantısımda hiç soru almadan tek cümle konuşmuştu ;"Ayağınızı denk alın ,bana bir daha basın toplantısı düzenletmeyin." Sonuç o sezon Beşiktaş ın hakemlerden canı bir daha hiç ama hiç yanmamıştı.

Sözün özü sen eğer Galatasaray başkanıysan öyle zırt pırt kameralarda görünmeyeceksin. Olur olmaz konuşmayacaksın ,bin düşünecek bie söyleyeceksin. Ama söylediğin söz kanun olacak ,ettiğin laf emir olacak ,verdiğin söz senet olacak. Tarık transferi bitti artık ,anlaşamadık ,olmuyor diyeceksin son gün Tarık ı alacaksın. Kim yedi sözünü ,kimin istediği oldu ? Eskişehir in fiyat kırmadığını biliyoruz zaten. Bir Galatasaray başkanı masaya yumruğunu vurduğu zaman ortada ne federasyon kalmalıdır ne de onun tetikçi kurumları. Ama nerede şimdi o karakterli ,kişilikli ,sağlam ve oturaklı büyük başkanlar.