Makale Yaz
hakan-girgin
Bu haberi yazdır
GÖLGE ETMESİNLER YETER......
 Eki
13
 2013

Galatasaray sadece UEFA şampiyonluğu sonrası değil, öncesinde de yapılan tüm kamuoyu yoklamalarında Türkiye’nin en çok sevilen, en fazla taraftara sahip ve başka kulüp taraftarları tarafından da istisnasız en fazla saygı gösterilen, sevilen kulübü idi.....

Ve bu durum arada geçirilen çok kötü bir-kaç yıllık kötü döneme ve sözde Galatasaraylı ama aslında kimler tarafından ve nasıl yönlendirildiği artık herkes tarafından bilinen malum medya organları, yazar ve yorumcularına rağmen hala aynen devam etmektedir.

Hepiniz rahatlıkla hatırlarsınız ki ezeli rakibimiz ve ebedi dostumuz(!) F.Bahçe nasıl ki 2000-2001 sezonunda Galatasaray’ın önünü kesmek için “Efsane geri döndü” sloganı ile yola çıkıp da Galatasaray’ın hak ettiği 5. Şampiyonluğu almaması için nasıl ki gerekenler yapıldıysa ve sonuçta Aziz Yıldırım’ın “Takımı sen mi şampiyon yaptın sanki”  sözleri ile istenildiği gibi mutlu bir şekilde sonlandırıldı ise  bu sezon da maalesef yine aynı seferberliğin malum çevrelerce ilan edildiği açıkça görülüyor.

Üstelik de F.Bahçe’nin resmi yayın organları gibi yayın yapan çevreler bu sezona daha da hızlı ve takviyeli girmiş durumdalar G.Saray’a 4. Yıldızı taktırmamak adına.....

Çünkü bir de F.Bahçe’lilerin Federasyon, bizlerin ise FENERASYON dediğimiz, 17 kulübün değil de bir tek F.Bahçe’nin dediklerini emir telakki edip uygulayan bir Futbol Federasyonu var ortada.

Tabiri caizse Terör örgütüne yardım ve yataklık yapanlar vardır ya bunlar da sanki F.Bahçe’nin günahlarını örtmek, alacağı muhtemel cezalardan kurtarmak, önlerindeki mayınlı araziyi (Yani, tehlikeli ve puan kaybedebilecekleri muhtemel maçlar) temizlemek için varlar sanki.....

Biliyorsunuz, o meşhur 2000-2001 sezonunda neler yaşandığı sonra tüm çıplaklığı ile, inkar edilemez bir biçimde ortaya çıktı.

Cihan Oskay’ı ve yaptıklarını, Ankaragücünden Cafer’in itiraflarını, Ersun Yanal’ın imza karşılığı dağıttığı paraları, o paraları taksi ile getiren ve verdiğini itiraf eden Hamdi Alkan’ın itiraflarını, eşi F.Bahçe kongre üyesi olan Ahmet Çakar ve türevlerinin olayı nasıl örtbas etmeye çalıştıklarını, Cihan Oskay’ı nasıl meczup ilan ettiklerini, o devirde gazete ve televizyonların spor müdürlerinin sık sık Aziz Yıldırım ile Türk Sporu’nu kurtarabilmek ve daha ileriye götürmek adına(!!!!!) neden sık sık bir araya geldiklerini hep biliyoruz....

Hele hele tüm bu olayların 2010-2011 şampiyonluğunun nasıl geldiğinin 3 Temmuz sürecinde, özellikle de tapeler ile ortaya çıkmasından sonra geçmişte yaşananların çok daha büyük bir anlam taşıdığını sanırım hepiniz çok daha iyi anlamışsınızdır....

 

Sevgili Galatasaraylılar,

Lütfen artık uyanın, Belli ki bu Futbol FeNerasyonundan artık hak, hukuk, adalet beklemek boşuna olacaktır.

Bunların görevi, Federasyon seçimlerinde göreve getiriliş biçimlerinden de belli olduğu gibi F.Bahçe’yi bu rezil süreçten en az hasarla, hatta hasarsız ve de mümkünse kâra geçirerek çıkarmak idi.....

Sanki suçlu kabul edilen kulüp F.Bahçe değil de Trabzonspor ve hatta Galatasaray’dı bunlara göre.

Ve yapılan icraatlar, alınan kararlar ile yapılması gerekip de yapılmayan, alınması gerekip de alınmayan kararlar hep bizlerin aleyhine, F.Bahçenin lehine oldu bu güne kadar....

Biz, burada Galatasaray’ın içinde yaşanan olaylar ile uğraşırken dışarıda yaşanan ve her anı özellikle Galatasaray’ın aleyhine kurgulanıp işleyen gözümüzün önündeki pek çok olayın üzerinde bile durmaz olduk.

Farkında mısınız bilmiyorum ama ligde geçen şu YEDİ haftalık kısa süre içinde yaşanan hakem hataları doğru dürüst gündeme bile getirilmedi. Hatta hiç tartışılmadı desek yeridir. Tartışılan kararlar da ise bizler hakem kadarlarına isyan ederken Ahmet Çakar gibileri o hakemleri göklere çıkardı, harika maç çıkardıklarından bahsetti.....

Mesela hemen aklımda kalan birkaç hakem hatasından ve yazılanlardan bahsedeyim.

F.Bahçeli Ahmet Çakar, Ümit Özat ve Sinan Engin, Lig TV ve Marcus Merk ile Tümer başta olmak üzere pek çok kişinin aferim dediği hakemler aslında o kadar çok sonuca etki eden hatalar yaptılar ki şu geçen haftalarda resmen maçların sonuçlarına etki ettiler.

Ve her ne hikmetse (İsterseniz buna komplo teorisi diyebilirsiniz) yapılan hatalar ne büyük tesadüf ki her zamanki gibi F.Bahçenin şampiyonluktaki muhtemel rakiplerinin aleyhine ve de hep F.Bahçenin lehide olacak şekilde yapıldı.....

Mesela 4. Hafta Kasımpaşa-Fenerbahçe maçı ile ilgili olarak Kaya Çilingiroğlu (Ki bana göre pek çok yorumcu müsveddesinden daha güzel tespitler ve yorumlar yapıyor) maçın hakemi ile ilgili olarak şöyle demişti....

 

“““ilk futbol maçı seyrettiğim günden beri bu kadar taraflı maç yöneten hakem görmedim, ayıptır günahtır insan emeğine saygısızlıktır.!!! -Bakalım gözlemci bu hakem müsveddesine kaç puan verecek; MHK bir daha maç verecek mi?... -Bjk böyle bir hakemle maç kazansa ben sevinmek yerine utanırım...!!!””” düşünün, bu sözleri söyletecek derecede, kötü bir maç çıkarmıştı hakem.

 

Bazı malum ulemalar(!) dışında istisnasız herkes F.Bahçe’nin o maçta 10 kişi kalması gerektiğinde hemfikirdiler.

Ama sadece o maçta değil ki, gerçekten dürüst, tarafsız olan herkese göre F.Bahçe bu sezon oynadığı pek çok maçı aslında 10 kişi, hatta bazılarını da 9 kişi tamamlaması gerekirdi.

Özellikle de CANER’in pek çok maçta bir değil iki defa atılması gerekirdi.

Mesela bir F.Bahçe-Sivas maçı hala hafızalardadır.

Mesela Gençlerbirliği-F.Bahçe maçında Egemen’in çiftetelli oynarcasına açtığı ele verilmeyen penaltı, F.bahçe’nin attığı gol öncesi yine Egemen’in yaptığı bariz faul’ün hakem tarafından görülmemesi, mesela en basitinden Trabzon maçının son dakikasında Show’un yaptığı rövaşata’da faul verilmemesi hep F.bahçe lehine yapılan basit(!), üzerinde bile durulmayacak(!), masum(!) hakem hatalarıdır......

Hatta Ahmet Çakar gibilere bakarsak hakemler o verdikleri kararlarda çok da haklılar mış.....

Ve neticede sonuç?

F.Bahçe lider, F.Bahçe başarılı.

Ve malum spor müdürlerinin emrindeki medya yine methiyeler düzüyor F.Bahçe’ye, Ersun Yanal’a.....

Hatta Ersun Yanal’ın Aziz Yıldırım’ın soyunma odasına inmesine ses çıkarmamasını bile bir başka anlatıyor bizlere....

Bilmiyorum ki ne denir artık.

Düşünün bir kere, bir Federasyon Başkanı çıkıyor ve itiraf ediyor Fenerbahçe’nin resmen şike yaptığını ve kendisinin de kulübünü koruduğunu......

Ve üstelik de şu ana kadar geçen süreçte şike neredeyse 5 tane mahkemece kabul edildi.....

Ama Demirören FeNerasyonu her ne hikmetse hala safa yatıyor, görmemezlikten, duymamazlıktan geliyor.....

Bir Federasyon düşünün ki hala Beşiktaş-Galatasaray maçında çıkan olayların cezasını kesemedi ya da bilinçli olarak kesmedi. Halbuki verilecek kararın ne olması gerektiği o kadar açık ki yönetmeliklerde.

Ve biz, Beşiktaş-Galatasaray maçında çıkan olaylar ile ilgili olarak Disiplin Kurulunun kararından bir gün önce basın toplantısı yapıp “Ortada provokasyon var, sahaya girenlerin %99’u Beşiktaşlı değildi” diyen bir Federasyon Başkanından bahsediyoruz arkadaşlar.

Hani yine şike ile ilgili olarak Disiplin Kurulu kararını açıklamadan önce bir basın toplantısı yapıp “Etik Kurulu kararından anladığım kadarı ile ÇOK ŞÜKÜR şike sahaya yansımamış” diyen de bu Federasyon Başkanı değil miydi sanki?

Bizler Galatasaray olarak, Galatasaraylılar olarak bu Federasyon ve kurullarından hakkaniyetli bir yönetim bekleyebilir miyiz?

Bunun imkanı var mı?

İçinizde her hangi biriniz bu Federasyonun ADİL olduğuna inanıyor mu?...

İşte böylesine rezil bir ligde, tarafsız(!) bir Federasyonun yönetim ve gözetiminde, her şeye sarı-lacivert gözlerle bakan güdümlü medya organları ve onların spor müdürleri, yorumcuları ile mücadele edeceğiz ve şampiyon olacağız.

İnşallah oluruz.....

Hele kulüp içinde bu olumsuz gelişmeler varken.

Tek adam olma uğruna başarılı bir yönetimi dağıtan ve İKİ şampiyonluk ile İKİ Süper Kupa getirmiş, Şampiyonlar Liginde (NASIL OLURSA OLSUN) bize çeyrek final oynatmış bir Teknik Direktörünü takımdan gönderen, pardon gitmesine yardımcı(!!!!) olan, beni televizyonlarda, kamera karşısında fazla görmeyeceksiniz deyip de her fırsatta kamera karşısına geçip demeç veren, gördüğü her mikrofana, hatta her gazetenin muhabirine telefonla röportaj veren bir Başkan varken.

Hele hele kulüpte onca tecrübeli insan varken onları bırakıp da Galatasaray’ın kulüp tarihinde kara bir leke olarak yerini alan Mahkeme sürecinin müsebbibi Bülent Tulun’u Galatasaray Kulübüne baş tacı eden bir Başkan varken.

Tüm bu olayları yaşarken Galatasaray’ın şampiyon olması gerçekten çok büyük bir mucize olur bana göre.

Bütün kalbimle de dua ediyorum ki inşallah her şeye rağmen yine şampiyon oluruz. Çünkü bu kadro ÇİLEK değil, sadece bir-iki doğru takviye istiyor.....

Aslında bizim bu durumumuz şampiyonluktaki rakiplerimiz ve bizleri engellemek ile görevli FeNerasyon ve Kurulları tarafından  “Körün istediği bir göz, Allah (C.C.) vermiş iki göz” sözleri ile izah edilebilir.

O yüzdendir ki Fatih Terim’in o çakma imza töreninde kıs kıs gülüyordu sevdiğimin FeNerasyon Başkanı....

Düşünebiliyor musunuz ne kadar kolay olurdu aslında bu sezonki şampiyonluk.

Tabi tüm kurulları ile arkamızda olan, kimseyi takmayan, hep Galatasaray’a yontan bir Federasyon, her olayı Galatasaray lehine yorumlayan kiralık kalemler, Galatasaray lehine hatalar(!) yapan hakemlere ‘AFERİM’ diyerek 10 puan veren Ahmet Çakar’lar olsaydı eğer.

 

Aslında bizler fazla bir şey istemiyoruz.

Galatasaray’a gölge etmesinler yeter.

Tabi, bir de Ünal Başkan Aziz Yıldırım gibi olmaktan vaz geçsin.....

Bizim için her zaman aslolan Galatasaray’dır......

 

Saygılarımla,

Hakan GİRGİN





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2014
  2013
  2012
  2011
Son Girilen Makaleler
kabatasli
| 06 Şubat 2024 |
| 01 Şubat 2024 |
| 30 Ocak 2024 |
kabatasli
| 27 Ocak 2024 |
kabatasli
| 11 Ocak 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...