Nihayet transfer dönemi rüzgarının hızı azalmaya başladı. Taraftarların ağzının suyu akarak yeni oyuncu arandığı dönemden, ayakların biraz daha yere bastığı, takımdan, uyumdan bahsedildiği döneme geldik.

Galatasaray’ın son 20 yıllık tarihine baktığımızda tüm başarılarda yıldızlardan çok takım olgusunun ön plana çıktığını görebiliriz. Altyapısının Akdeniz Olimpiyatları’ndan beri hazırlandığı efsane kadro, Lucescu ve Gerets’le şampiyon olan mütevazi kadrolar, son 6 haftayı takımdaki abilerin ve Cevat Hoca’nın önderliğinde kayıpsız kapatan 2008 şampiyonları ve geçen sene tam 10 yeni ilk 11 oyuncusuyla takım olabilme dersi veren Fatih’in Aslanları... Bu ekiplerde hep takım ve birliktelik olgusu ön planda olmuştur.

Cimbom ne zaman transferin yıldızı olsa bir sonraki sezon beklentilerin altında geçmiştir. Bu anlamda Galatasaray hiçbir zaman bir Real, Chelsea yada City modeline değil; Arsenal, Barça yada United modeline daha yakın olmuştur.

Her ne kadar Fenerbahçe Krasic transferiyle büyük iş başarsa da, bu transfer döneminin açık ara yıldızı Galatasaray. Melo’nun da transferi tamamlandığında bu oyuncuları bir arada uyum içinde oynatma görevi de Fatih Hoca’nın olacak.

Football Manager oynayanlar iyi bilir. Ne kadar iyi takım kurarsanız kurun, futbolcunun bir tanesinde "concerns" kısmında "dismayed by the lack of harmony in the club" yazarsa, sizin için rüzgar tersten esmeye başladı demektir. Çoğu zaman da işin çözümü "data editor" kullanılmasına kadar gider. J

Bu uyumun sağlanması için Fatih Hoca’ya olduğu kadar bizlere de büyük iş düşüyor.

Bugünlerde şiddeti azalsa da Semih’in CL için yeterli olmadığını düşünenlerin sayısı az değil. Belki yeterli tecrübeye sahip olmayabilir. Hatta belki onun hataları yüzünden puanlar da kaybedebiliriz. Ama düşünün balkım A takıma çıktığı ilk sene bu kadar başarılı ve istikrarlı oynayan Arda Turan dışında bir futbolcu var mı son 20 senede? Semih Kaya geçen sene gösterdiği performansla bu sezon takımın as oyuncusu olmayı sonuna kadar hak ediyor bence.

Benzer bir konu Elmander için de geçerli... Forumlarda takımın müthiş bir golcüye ihtiyacı olduğu yazılıyor. Mevcut kadroda Elmander Burak ikilisi ilk tercih ve bu ikilinin CL için yeterli olmadığı görüşünde olanların haklı sebepleri olabilir. Ama eğer öyleyse bunun çözümü Burak Yılmaz’ı alıp Elmander’in yerine başla oyuncu almak değil, Burak’ı almayıp bahsedilen müthiş golcü kimse onu transfer etmektir. Bu Elmander değil miydi; o olmadığında takımın hücuma çıkamadığı, bu adam Hakan Şükür’ün topla arası biraz daha iyi olanı diye övdüğümüz, o oynadığında takım 4-5-2 gibi oynuyor diye keyiflendiğimiz. Bu oyuncuları böyle harcarsak, bir daha nasıl bulacağız para için değil de arma için oynayan oyuncuyu...

Olimpija maçından sonra bir konuda daha fikir belirtme gereği duyuyorum. Hamit Altıntop müthiş bir futbolcudur. Çok parlak bir kariyere ve anlatıldığına göre futbolculuğundan ve kariyerinden daha üstün bir karaktere sahiptir. Kendisini başka takımlar da isterken doların yeşili yerine Cimbom’un sarı kırmızısını tercih etmesi hepimizi mest etmiştir. Çok yönlü oyuncu yapısıyla da takımımız için aranan "kan"dır.

Fakat Selçuk İnan bizim için "can"dır. O kaotik sezonun arkasından yaşadığımız futbol devriminin liderliğini üstlenmiştir. Çoğu sarı kırmızılıya göre gerek saha içi gerek saha dışı duruşuyla Galatasaray’ı temsil etmektedir. Galatasaray futbol takımının kalbi, beyni, serbest vuruşçusu ve doğal kaptanıdır.

Hamit’e düşen görev abisi olarak Selçuk’a tüm bu konularda elinden gelen desteği vermektir. Umarım sezon boyunca herkes yerini ve konumunu iyi bilir.

Sevgilerle,