Makale Yaz
elmariachi89
Bu haberi yazdır
Ya Çilek Pastanın Tadını Bozarsa?
 Tem
17
 2012

Yapılan son transferler ile birlikte şu an sokaktaki simitçide dahil kime sorsanız sanırım Galatasaray ilk 11'ini alternatifleriyle birlikte kabataslak şu şekilde yazabilir:

(Not: Melo'nun kalma ihtimali göz önüne alınarak)

                                   

                                      Muslera

                                   (Ufuk-Eray)

-------------------------------------------------------------

 

Eboue            Semih                        Ujfalusi             Hakan

(Sabri)          (Gökhan)                     (Dany)             (Çağlar)

-------------------------------------------------------------

 

Hamit             Selçuk                       Melo                Amrabat

(Engin)           (Yekta)                     (Ceyhun)            (Emre)

(Aydın)                                                                  (Culio)

-------------------------------------------------------------

                                                                   

                      Elmander                   Burak

                      (Umut)                     (Necati)

                                                    

Öncelikle şunu da biliyoruz ki Hamit, Engin, Culio, Emre Çolak,Yekta ve Dany gibi isimler başka pozisyonlarda da oynayabilen oyunculardır..Bu sadece kabataslak yazılmış,ilk 11 ve alternatif kadrosu..Daha doğrusu şu an için en optimum kadro diyebiliriz.Tam 25 kişilik bir kadro.. Bu da Şampiyonlar Ligi için UEFA'ya bildirilecek listedeki oyuncuların maksimum sayısı demek..Dikkat ederseniz Yiğit Gökoğlan,Riera,Baros,Sercan Yıldırım,Serkan Kurtuluş,Mehmet Batdal,Pablo Pino,Kazım Kazım gibi isimler yukarıdaki kadroda yok..Peki bu isimlerden ah şu da olsa diye iç geçirdiğiniz var mı? En azından benim yok. 

Yukarıda saydığım tam 8 oyuncu Galatasaray'ın sözleşmeli ve maaş ödediği futbolcular. Yani tam anlamıyla çöpe giden milyonlarca euro'luk külfetten başka birşey değil..Benim şahsi fikrim Sercan ve Yiğit Gökoğlan dışındaki 6 futbolcu ile kulübün ilişkisi tamamen kesilmeli..En azından yaşları ve potansiyelleri itibariyle Sercan ile Yiğit'in kiralık gönderilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Peki alternatiflerini yazdığım kadroda sırıtanlar yok mu? Elbette var.. Hiç kimseyi kaydırma yapmaksızın bu şekilde kabataslak bir şekil çizdiğimizde beni en çok kaygılandıran Selçuk-Melo ikilisinin halen alternatifsiz oluşu..O yüzdendir ki Alper Potuk'un transferinin olmasını çok istemiştim ama şu an için maalesef başka bir bahara kaldı gibi görünüyor.Açıkçası Ceyhun-Alper değişikliği fena olmazdı..Aynı zamanda Gökhan Töre,Sercan Sararer,Ömer Toprak gibi isimlerden bazılarının kadroya katılmasıyla yukarıdaki alternatiflerden bazılarıyla da yollar ayrılabilirdi.Ama bu sezon için bunların olması da pek mümkün değil gibi..

Peki yukarıdaki şekilde Eboue'nin alternatifi Sabri hiç sırıtmıyor mu? Tabiki fazlasıyla sırıtıyor ancak yukarıda dediğim gibi Hamit'in varlığı Sabri'yi görmezden gelmemi sağlıyor.

Bunların dışında hepimizin malumu sol bekteki yetersizlik..Açıkçası üst düzey bir kadroda alternatif olması gereken Hakan Balta maalesef bizde 1.adam konumunda. Ve yine üzülerek söylememiz gerekir ki bu konuda yapabileceğimiz birşey yok. Yabancı kontenjanı elimizi kolumuzu bağlamış,bu nedenle orası yine Balta'ya emanet..Mecburiyetten de alternatifi Çağlar olmak zorunda..

Birçokları "Şampiyonlar Liginde yabancı sınırlaması yok" tarzında fikirler beyan edebilir.Peki madem öle, basit bir fikir jimnastiği yapalım:

Bir takım Şampiyonlar liginde bir sezonda maksimum kaç maç oynayabilir?  

Eğer finale kadar giderse 13 maç...

Peki bir sezonda ligde ve kupada oynanan maç sayısı kaç?

Yeni sezonda Türkiye Kupasına yeniden grup statüsü ekleneceğini varsayarsak minimum 38, maksimum 43 maç..

Ayrıca paragöz Digiturk'ün yeni başlatmayı düşündüğü turnuva ile birlikte sanırım Türkiye sınırları içindeki bir takım sezon içinde minimum 40'a yakın maç oynamak durumunda kalacak.

Peki bunların anlamı ne?

Farazi konuşuyorum; Eğer olurda hakikaten olağanüstü performanslar sergileyip,mucizeler yaratıp tüm kupalarda finale kadar gitsek bile,oynayacağımız 60 küsür maçtan minimum 47'sinde sahada sadece 6 yabancı bulundurabileceğiz! Yeterli gelmedi mi? Daha ilgincini söyleyelim: 2 sezon sonra ise bu sayı 5'e düşecek...

Ve ben şimdi herkese şu soruyu sormak istiyorum: Diyelim biz sol beke ve forvete bir yabancı daha aldık.Ama bu isimler ligde kontenjan gereği forma şansı bulamadı.Veya bu isimler nedeniyle diğer yabancılarımız forma şansı bulamadı..Ancak nasıl olsa şampiyonlar liginde sınırsız yabancı kullanabildiğimizden,her 2 haftada bir bu yabancılara "Hadi size Avrupa maçı, çıkın oynayın" dedik.Sizce sezonun yüzde 80'lik bölümünde istikrarlı şekilde forma şansı bulamayacak olan kulübedeki veya tribünde ki bu yabancılar,nasıl form tutup sahadaki sisteme uyum sağlayabilirler? Yani daha net açıklamak gerekirse,sürekli oynamayan oyuncu sana Avrupa'da ne kazandırır?

Ha Fatih hoca her hafta rotasyon yapar,bir hafta Eboue,bir hafta Melo,bir hafta Elmander oynamaz diyenler olursa,o zaman kusura bakmayın,burası Playstation değil derim bende...

Herşeyden önce,bir takımı başarıya götüren en önemli faktör kadro istikrarıdır.Eğer büfecisinden,sokaktaki simitçisine kadar herkes "Galatasaray'ın ilk 11'i nedir?" sorusuna gözü kapalı cevap verebiliyorsa,işte o zaman bu takımın başarılı olduğunun resmidir.Bir takımın belli bir 11'i vardır,onun dışındakiler alternatif oyunculardır.Yeri gelir sakatlık olur,ceza olur,yorgunluk olur veya ligde ve kupada kısmen daha rahat geçebileceğini düşündüğün maçlar olur, o zaman rotasyonu gerçekleştirirsin.Yani "Ligde bu adam oynasın,avrupa maçlarında diğer adam oynasın" gibi bir kavram olamaz,olmamalıdır.Bir takımın as oyunculardan oluşan ilk 11'i sabittir. Ligde de, Avrupa'da da bu ilk 11 oynamalıdır.Bu sebeple, "Forvete çilek alalım,sol beke böğürtlen alalım, stopere de frambuazı koyarız,nasıl olsa avrupada sınırlama yok" şeklinde ki düşünceler takıma başarıyı değil,istikrarsızlığı,hayal kırıklıklarını ve ekonomik olarak çöküntüyü getirir.Bu nedenle sahadaki 6 yabancıya (Muslera, Eboue, Ujfalusi, Amrabat, Elmander ve alınma ihtimalini varsayarak Melo'ya) ek olarak kulübede bulundurabileceğimiz 2 yabancı alternatifimiz varsa,bunlarda Dany ve Culio olmalıdır. Bu isimler hem takım huzuruna hemde ekonomisine zarar vermeyecekleri gibi,görev verildiği zaman üst düzey olmasa da belli bir seviyenin üzerinde oldukları için,taraftarlarında gözünü arkada bırakmayacak isimlerdir.Şu an kadroda bulunan Riera ve Baros hem yetersizlikleri hemde maliyetleri ile takıma zarardan başka birşey getirmezler. O yüzden bu isimlerle de bir şekilde yolların ayrılacağını umut ediyorum. Ülke şartlarını göz önünde bulundurarak, 8 yabancıdan fazlasını kadroda bulundurmak bana göre son derece yanlış ve gereksiz bir hareket olur.

Gelecek sezon emekli olması muhtemel Ujfalusi yerine bu sezon stopere alternatif olarak Dany'yi;

Santrafor mevkiine Messi ve Ronaldo'nun ardından Avrupa liglerinin en golcü 3.oyuncusu olan,hem yerli olması avantajı hemde bana göre Elmander'i tamamlayıcı özelliği nedeniyle milli oyuncu Burak Yılmaz'ı;

Kanat bölgesine; kariyeri,profesyonelliği ve futbolculuğu tartışılmaz ve daha birçok mevkide görev alabilen Hamit ile birlikte,zaman zaman istikrarsız olsada yeteneği tartışılmaz,aynı zamanda ligide iyi tanıdığını hesaba katarak Amrabat'ı;

Elmander'in olası sakatlık veya ceza durumunda, onun oyun stiline oldukça yakın olan ve mücadele gücüyle yerini doldurması muhtemel,aynı zamanda kanatlarda da enerjisinden faydalanabileceğimiz Umut Bulut'u transfer ederek kadroda derinliği sağlayan Ünal Aysal yönetimi,akılcı transferleri ile kim ne derse desin son 2 yılda Galatasaray'ı küllerinden yaratmayı başarmıştır. Bana göre şu an için tek yapmaları gereken Melo'nun transferini tamamlamaktır.Zaten eksik yerleri modifiye olmuş kadronun omurgasını bozup yeni bir macera aramak,Amerika'yı yeniden keşfetmekten farksız olacaktır.

Ve Ünal Aysal yönetimi ve Fatih Terim bana göre şu ana kadar Melo dışında yapılması gereken pastayı yapmış hatta kulübün ekonomik şartları çerçevesinde yeterince çilek ilave etmiştir. Eğer pastayı daha da lezzetli hale getirecek bir çilek ilave edeceklerse lafımız yok ama sırf olmuş olsun diye lükse kaçıp ileride pastanın tadını bozması muhtemel çileklere de gerek yok diye düşünüyorum.

Tüm Renktaşlara Sevgilerimle...





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2012
  2011
Son Girilen Makaleler
kabatasli
| 06 Şubat 2024 |
| 01 Şubat 2024 |
| 30 Ocak 2024 |
kabatasli
| 27 Ocak 2024 |
kabatasli
| 11 Ocak 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...