Makale Yaz
elmariachi89
Bu haberi yazdır
"Galatasaraylı" Geçinen İçimizde ki İrlandalılar
 May
14
 2012

Daha önce bu kadar skandalın,nefretin,öfkenin,adaletsizliğin hüküm sürdüğü bir futbol sezonunu ben şahsen hatırlamıyorum.Buna sebep olanlardan da bahsetmeyi istemiyorum;ki zaten sezon boyunca yazdığım yazılarda hep Galatasaray ile ilgili futbol veya basketbol konusunda yazılar yazdım,geri kalan masa başı unsurları birçok arkadaşımız çarşaf çarşaf önümüze serdi,temcit pilavı gibi ısıtıp durdular o yüzden bıktım usandım.

Bu nedenle sezonun son yazısında da yine bizim dışımızda ki herhangi birine sallamak yerine, sezon boyunca işi gücü bu tip şeylerle uğraşan "İçimizde ki İrlandalı"lara birkaç şey söylemek istiyorum.

Yeri geldiğinde tabii ki dış etkenler eleştirilip,bunları lanetleyen yazılarda yazılacaktır ve yazılmalıdır da.Ancak sene başından beri Galatasaray ile iki kelime bile söylemeyip,her seferinde ezeli rakiplerin yaptıkları şikelerden,federasyonların skandallarından,hükümetin icraatlarından başka hiçbirşeyden bahsetmeyen kişiler var.

Öncelikle bu kişiler, "Galatasaraylıyım" diye geçinip,her yazdığı yazıda eğer 10 cümle kurduysa içinde Galatasaray ile ilgili en fazla 1 cümleye yer veren kişilerdir.İşi gücü bırakmış fenere,federasyona,siyasilere laf atmaktan başka hiçbir şey yapmadıkları gibi,takımın her branşını dikkatlice takip eden ve eleştiride bulunan kişilere de, "Sen bunca dış etken varken nasıl olur da oyuncuları veya antrenörleri eleştirirsin?" diyen zihniyettekilerdir.

Bu insanlara cevap vermek için sezon sonunu bekledim ve şimdi de müsaade ederseniz genel olarak bu İrlandalılara hak ettikleri cevabı vereyim..

Galatasaraylıyım diye geçinen kişiler;

Biz futbolun içine battığı durumu hepinizden de iyi biliyoruz.Hatta sadece futbol değil, Türk sporunun geldiği durumu da hepinizden iyi biliyoruz.Bu işe siyasetinde,federasyonunda,masa başındakilerinde el attığını zaten yıllardır izliyoruz.Ama hepsi bir yana biz Galatasaray'ımızı konuşmayı seviyoruz.Herşeye rağmen takımımızın yeşil sahada oynadığı futbolu,parkelerde ki basketbolunu ve hatta voleybolunu...Bazısından çok anlıyoruz,bazısından az anlıyoruz ama bizim günümüz başlarken sarı-kırmızı renklerle başlıyor,içine siyasetin,federasyonun karanlığını katmamak için özen gösteriyoruz.Yeri geldiğinde bu konularda en güzel cevapları veren başkanımız ve yöneticilerimiz zaten mevcut..Onun dışında sizin yaptığınız gibi her yazdığımız yazıda millete sallamayı,işgüzarlık yapmayı,aynı şeyleri temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp insanların önüne getirmeyi marifet saymıyoruz.

Ama biz bunları yapmayıp takımda gördüğümüz eksikleri dile getirince vatan haini oluyoruz.Sabri'ye Servet'e laf edince,Fatih Terim'in kadro seçimini veya oyuncu değişikliğini eleştirince adeta zincire vuruluyoruz.

"Futbolda bu kadar adaletsizlik varken bizim futbolcularımız ve antrenörlerimiz eleştirilemez" diye düşünen zihniyetler yüzünden 1 gram ileri gidemiyoruz.Hele bazılarına göre biz Galatasarayımızın şampiyon olmasını istediğimiz için yegane suçlularız.Onlara göre biz "Şampiyonluk delisi"nden başka birşey değilmişiz.İyi gün dostlarıymışız.

Onlara şunu söylüyorum;

Galatasaraylılık, ezeli rakiplere,federasyonlara,hükümetlere sövmek demek değildir.

Galatasaraylılık,takımının yanlışlarını veya eksiklerini gördüğünde cesurca söyleyebilmektir.

Galatasaraylılık;

Yeri geldiğinde Fatih Terim ve Oktay Mahmuti'yi de kadro seçimlerinden dolayı eleştirebilmektir.

Üçlü çektirmekten başka yeteneği olmayan Sabri gibi adamların sırf Galatasaraylı olduğu için bu takımda kalmasını istememektir.

Her ikili mücadelede kendini yere bırakan, aldığı kartlarla takıma zarar veren ve 4 sezon boyunca önemli maçların neredeyse hiçbirinde boy gösteremeyip,oynadığı derbi maçlarda da zoraki gol atabilen (ki bir kısmı da penaltıdan) Baros'u, sırf geçen yıllarda köy takımlarına yaptığı hat-trickler sayesinde belli bir gol sayısına ulaştı diye,baş tacı etmemektir.

Elinde tek forvet Nonda kalmışken,taraftarın sevgilisi diye gidipte minimum 4 ay forma giyemeyeceğini bildiğin müzmin sakat Kewell'ın kalmasını istememektir.

Galatasaray efsanesi Bülent Korkmaz'a küfreden,futbolcudan çok pop-stara benzeyen,iki maçta bir sakatlanıp deplasmana gitmeyen Lincoln'e tapmamaktır.

İç sahada zayıf anadolu takımlarına şov yapıp,deplasmanda pısmaktan başka birşey yapamayan,darbe almış gibi yüzünü tutarak rakibini attırmaya çalışan,vizyonu Arap ülkeleriyle sınırlı,karaktersiz ve para düşkünü Keita gibi oyuncular için yalvarmamaktır.

Kısacası isimlere değil armaya sevdalı olmaktır Galatasaraylılık.Bu takımın başarısı için gerektiği zaman gerektiği yerde sorumluları yerden yere vurabilmektir.

Bize iyi gün dostu diyenler acaba yukarıda belirttiğim şeylerin kaç tanesini yapmış zamanında merak ediyorum...İyi günde övmek kolaydır efendiler..Önemli olan zor zamanlarda doğru eleştirileri yapabilecek yüreklilikte olmak..

Bize şampiyonluk delisi diyenlere de şunu söyleyim..

Bu takım son 10 senede ne kara günler gördü ama biz her sene daha da fazla Galatasaraylı olduk..Siz Keita'ların,Elano'ların,Lincoln'lerin peşinden sürünürken biz bu takım başarılı olsun diye bu adamlar gönderilsin istiyorduk.

O yüzden biz takımımızı başarılı oldu diye sevmiyoruz sizler gibi..Tam tersine en kötü durumda,nasıl olurda tekrar düzeliriz diye kendi kendimizi yiyoruz.

26 hafta boyunca lider götürdüğümüz ligin 40.haftasında yiyeceğimiz tek gol,bütün futbolcuların,teknik heyetin,taraftarın emeklerinin boşa gitmesi anlamına gelirken,bu İrlandalılar umursamaz tavırlarla "Ben böyle ligin şampiyonu olmasamda olur" gibi yüreksiz ve pervasız laflar ediyorlar.Bende onlara diyorum ki;takımınızın emeğinin boşa gitmesini umursamıyorsanız,başarılarda da sevinmeye hakkınız yoktur.Biz takımımızı şampiyon olsun diye sevmedik.Ama kaybettiğinde de üzülmesini iyi biliriz.Sizin gibi süs bitkisi değiliz!

Bu yüzdendir ki;bize "Şampiyonluk delisi" diyenler,biz 2 gün önce sabaha kadar meydanları şampiyonluk şarkılarıyla inletip şehri uykusuz bırakırken,kendileri muhtemelen yüzlerinde yalancı gülümsemeleriyle TV başında pinekleyenlerdi!

Hep söylüyorum yine söyleyeyim,gerçek Galatasaray sevdalılarının bu yazıdan alınmalarına gerek yok.Yeri geldi kulüp çalışanlarına,sporcularına yada antrenörlerine bizde duygusal davrandık ama bir yerden sonra mantığımızla hareket etmeye başladık.

Çünkü "Çabamızın Adı GALATASARAY"

Bizlerin amacı bu takımın başarılı olmasıdır.Bunu istiyor bunu arzuluyoruz.Ülke gerçeklerini ve üzerimize oynanan oyunları elbette ki biliyoruz ama başkalarına olan nefretimiz Galatasaray'a olan sevgimizin bir gram dahi önüne geçmiyor,geçemez.Aslolan armadır,gerisi teferruattır.Yeri geldiğinde hakkımızı savunmasını da herkesten iyi biliriz.Çünkü bu armaya,bu renklere herşey feda edilir.

Sonuç olarak,Galatasaray'a zarar verecek kişiler yine Galatasaraylı geçinen "İçimizde ki İrlandalılar"dır. Onun dışında ne federasyonlar,ne ezeli rakipler,ne de hükümet bu takıma hiçbirşey yapamaz. "Yel kayadan toz alır" derler ya..O hesap...

İçimiz rahat ve mutlu şekilde futbol sezonunu tamamladık.Anamızın ak sütü gibi helal bu şampiyonluk hepimize kutlu olsun.

Transfer dönemi hareketlenene kadar futboldan olabildiğince uzak kalmayı umuyorum.Hatta belki daha da uzun bir süre..Zamanı geldiğinde takım yapılanmasını tartışacağız illa ki..Şimdi tamamen basketbol takımımıza odaklanabiliriz.Ne de olsa orada da tarih yazmaya ramak kaldı.Tüm konsantrasyonumuz artık orada...

Tüm "GERÇEK GALATASARAYLILARA" sevgilerle...





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2012
  2011
Son Girilen Makaleler
kabatasli
| 06 Şubat 2024 |
| 01 Şubat 2024 |
| 30 Ocak 2024 |
kabatasli
| 27 Ocak 2024 |
kabatasli
| 11 Ocak 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...