Makale Yaz
avrupa1905fatihi
Bu haberi yazdır
BİRİMİZ HEPİMİZ, HEPİMİZ SOUNESS !
 Nis
25
 2012

Ne oldu Çanakkale’de?

Geçilmedi doğru da, sistem den ziyade ne vardı bu hikmette ?

Kapandık mı ki geçilsin?

Hücum futbol ile bitirmedik mi işi ?

  • Ne yani yalan mı ? Çanakkale efsanesi hücum futbol değil miydi?

Kırmızı kartlar görmüşken, düşman ‘bitti bu iş bura bizim’ derken, canını kurtarmak için kapanmak değil, daha öne koşup düşmandan kaleyi uzak tutmak değilmiydi bütün marifet ?

Evet oydu… Hücum futbol en iyi yapılacak işti, o gün o aşı tutmuştu…

Ve o günden sonra her HİSSEDİLDİĞİNDE o aşı hep tuttu !

O an, yani Çanakkale;

Suçsuz günahsızların kusursuz yere hep darağacında olduklarında, onları ne kadar zorda bıraktı ki?

HİÇ AMA HİÇ… HİÇ BIRAKMADI !!!

Kopenhaglar, Monacolar, NouCamp’lar, Hamburg’lar; Hücum futbol ile gelmedi mi?

Geri çekilip ‘buna razıyım’ demek değil, ‘son mermim bu oldu bu kez’ deyip de olmayacak işi oldurmak değilmiydi?

Hücum futbol buydu işte…

Bu sezon cellatların, Galatasaray’ı vazgeçirmeye çalıştıkları, yalan yanlış şeyler yazıp çizerek Galatasaray’ı geriye yaslanmaya yönelik oynatmaya çalıştıkları sistem…

‘Atamıyorsun böyle oynamayın yersiniz bak olmuyor’ deyip de, sahtekarlığa yatmaktı cellatların tek bildiği…

Alçaklığa dağ dayanmaz ama Galatasaray dayanır çok şükür…

‘SÜRER BU SEVDA BİZEDE KALMAZ’

Galatasaray taraftarı spor ile ilgilenmez..!

Galatasaray bir spor değil ki…

SEVDA, ne zaman oyuncak oldu Ruhta ? Ne zaman olacak ?

Bizim Galatasaray anlayışımız spor veya bir topun üç direk arasından geçip ağlar ile buluşması olmadı ki hiç…

Ruhumuzda sır bir sevdaydı Galatasaray, bedenimizden öte...

‘Kalbimle’ seviyorum diyenlere, ‘kalp iflas etse biter mi bu aşk’ dedirtiyordu bizimkisi…

Galatasaray taraftarı ‘Ruhu ile seviyor…’

Aşk’dan başka bir şey değil.

Ve Aşk değildi aslında Galatasaray… Galatasaray’dı aşk…

Kimse anlayamadı, anlatmak imkansız. Hakikattı aslında tüm bunlar… Hakikattı Galatasaray…

Takım tutmak nedir ki ?

Gol olduğunda ‘Gol’ diye bağarmak mı?

Yada 1 maç kazanıp 3 ay konuşmak mı?

Evet evet takım tutmak buydu.

AMA;

Galatasaray taraftarı tadamadı ki bu duyguları hiçbir zaman…

Sevdayı spor sanamadı ki… Spor’u da sevda kabul etmedi ki !!!

Sevda;

HİÇ BİRİ DEĞİLDİ…

Sevda;

Monaco’da şanlı Türk bayrağını taşıyıp tek başına 20 kişinin çıkardığı sesi çıkarmak,

İki damla gözyaşı ile Kopenhag’da ‘SALDIR GALATASARAY’ diye bağırmak,

Anlatılacak cümleler hiçbir dilde yokken, bunları yaşamaktı…

Tüm efendiliğini ve insanlığını korumuşken, mazideki savaşlarda Türklerin bulunduğu alanlara savaş kuralları dışında zehirli çiviler atıp, Türklerin; ‘Bu insanlık suçudur’ sözüne; ‘Evet ama Türkler de insan mı’ diyen İngilizlerin, yıllar sonra bir başka mazide 5 bin Arsenal taraftarına, elde ay yıldızlı bayrak, üstte parçalı forma ile sadece 50 kişi olmasına rağmen İngiltere’yi dar etmekti Aşkın Galatasaray’ı olmak…

 

İhanetler, kendi sahasında hiçbir zaman 9 kişi kalmamışken, bir sezon da 2 defa kendi sahasında 9 kişi kalıp, ‘Cimbom Başı Dik Yürür’ diyebilmekti Sevda…

 

2 yanlış taç atışı ile 1 yanlış ofsayt kararına saha basıp futbolcu dövmeye çalışanların aksine, ihanetin krallarını görmüşken armasını gösterip; ‘Hocam bumuydu suçumuz’ diyebilmekti…

 

Gerçek Sevda gerçekten yerdeyken ‘DEVAM’, sözde Sevda yalandan yerdeyken ‘İDAM’ diyen Cellatların elinde kalıp, celladına tek sitem etmeyecek kadar efendi olmaktı Galatasaray…

 

Defalarca Sevdasına ‘Bizim için Saldır’ deyip saldırdığını göremediğinde; ‘Metin için Saldır’ deyip, hatayı kendisinde aramaktı Galatasaray…

 

‘Eşin mi Galatasaray mı? Ailen mi Galatasaray mı?’ diye geçilen dalgalara; ‘5 parmağın hangisini koparırsın’ deyip, ailesini Galatasaray diye tanıtmaktı Sevda…

Milyon dolarlarca senetleri yırtıp, para istememekti Galatasaray…

Sevdanın ikiziydi Galatasaray…

 

 

Almanya’da, Hamburg’da, bir çeyrek final mücadelesinde 10 kişi kalıp kalenin önüne 9 kişiyi dizip gelen tekmelere kafa uzatırken, inanmaktı her şeye rağmen o topun girmeyeceğine…

Atlamaktı tekmelerin önüne gözü ile, kafası ile, bedenini hiçe saymaktı Galatasaray…

 

Ve işte tam o anda mücadeleyi anlatan spikere;

 ‘Dayan Galatasaray dayan, dayanın çocuklar az kaldı az. Galatasaray Almanya’da Hamburg’da Çanakkale Geçilmezi oynuyor’ dedirtmekti, Sevda…

 

Korkunun ne olduğunu bir türlü anlayamayıp, ihanetlere pres, masumlara geçiş serbest diyerek, küme düşmüş rakiplerine kritik döneminde bilinçli olarak eksik kadro çıkıp fazla gol atmamak için top çevirmekti Sevda…

  • Taraftarının isteğini kıramayıp, kalecisine mecburiyetten penaltı attırırken, son düdük ile beraber defalarca rakibini övmek ve durumu cellatlarına izah etmeye çalışmaktı Galatasaray…

Etik olmamakla suçlanmak,

Yolu metrislere uğramamak,

Şampiyon olmuşken, hâla şampiyon olmaya uğraşmaktı Sevda…

 

Cellatları kendisini yönetirken, tüm ihanetleri unutup, ‘Onlara inanıyorum’ mesajını verebilmekti Galatasaray…

 

İhaneti, Şerefi ile kovmaktı Galatasaraylı olmak…

  • Henüz ilkokula bile başlamamış bir çocuğun babası bile ‘gel de şu takımı tut’ diye bağıra çağıra baskı yaparken, yatağının altına sakladığı sarı kırmızı pastel boya ile çizilmiş bir küçük kağıt parçasını öpüp uyumaktı Galatasaray…

Bir Avrupa kupası maçını Sevdalı olmayan ailesine, Galatasaraylı olduğunu hissettirdiği için maçı izleyemeyip, odasına kapılıp hıçkıra hıçkıra ağlarken; ‘‘Allah’ım yardım et Galatasaray’a’’ demekti Aşkın Galatasaray’ı…

 

İşte böyle nesilden nesile gelen bir Galatasaray…

 

İşte buydu Sevda, buydu Aşk, buydu Galatasaray !

 

3 direkten içeri girmek bilmeyen bir top, yada tam aksine sayısız şampiyonluklar değildi aslında…

Zor bela sevip, vazgeçmemekti !

 

 

 

 

 

ŞİMDİ;

Şampiyon olma Galatasaray…

NE OLACAK?

Sevda mı biter ?

Sakın olma Şampiyon…

Ne değişir ki?

‘Saldır Galatasaray’ diyemez mi oluruz yoksa…

 

3 yaşında zar zor konuşan bir çocuk; ‘hangi takımlısın’ sorusuna, dili dönmediği için Galatasaray diyemeyip; ‘Cimbom’ diyorsa eğer, olma zaten şampiyon ne kaybedersin ki?

 

 

 

 

 

AMA, bir tek isteğimiz var senden Şanlı GALATASARAY…

 

Tamam olma şampiyon kabul !!!

 

Git Kadıköy’e;

Ye 10 tane, atama 1 tane bile… 7 düvel şahit olsun buda kabul…

 

Kaçır kaçırabildiğin kadar, girmesin seni sevmeyen o toplar !

KABUL HEPSİ KABUL !

 

Ama;

Arena’da hak etmediğin o mağlubiyetteki alın terini dök Saraçoğlu sahasının her bir çimine…

YE 10 TANE, ATMA, ATAMA 1 TANE BİLE…

  • Ama dök alın terini Kadıköy’e…

 

Sök at 1 maçlık ciğerini…

YE 10 TANE, SAKIN ATMA 1 TANE BİLE…

 

Yatır hücum futbolu rakibin kalesinin önüne…

Korkut, titret, ürküt.

 

YE 10 TANE, ŞAHİT OLSUN SAVAŞTIĞIN 7 DÜVEL KABUL…

Dedik ya, var bir hikmet biliyoruz !!!

 

10-0 olsa da geçilmeyecek o Çanakkale…

 

 

‘‘Bir gün girer o toplar, Saldır Galatasaray’’ !!!

 

 

 





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2016
  2015
  2014
  2013
  2012
Son Girilen Makaleler
kabatasli
| 06 Şubat 2024 |
| 01 Şubat 2024 |
| 30 Ocak 2024 |
kabatasli
| 27 Ocak 2024 |
kabatasli
| 11 Ocak 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...