Makale Yaz
hakocbb
Bu haberi yazdır
Bir Garip Derby
 Şub
27
 2012

 

Ne anormal maçtı ama. Hiç bir zaman skora endeksli yazı yazmadım yine yazacak değilim. Maç öncesi gelişmeler ve takımların maça çıkış biçimlerine bakınca hiç ummadığım bir oyun oynandı. Beşiktaş bu sene hiç bir maçında iyi bir oyun oynamamıştı. Ayrıca Avrupa maçları da takımı ciddi bir biçimde yıpratıyordu. Galatasaray bu ligi gerek puan gerek ise oyun olarak forse ediyordu. Avrupa için her ne kadar yetersiz olsak da kalibresi ve kalitesi düşük Türkiye ligi için de bir o kadar fazlamız vardı. Doğrusu ya çok daha rahat bir oyun ile birlikte daha farklı bir skorda bekliyordum. Dediğim gibi tüm tahminlerimde çuvalladım sadece galibi bildim.

Beşiktaş benim bu sene seyrettiğim en iyi Beşiktaş takımıydı ki buna Braga maçları da dahildir. Galatasaray ise kadroyu oturttuğu günden bu yana en kötü maçını oynadı. Galibiyete odaklanan tek isim Fatih Terim di. Futbolcular Fener ve Trabzon un kaybettiği haftada kaybetmemeyi yeterli bulmuş olacaklar ki 2 gol attığımızda rakip kaleyi bulan sadece 2 şutumuz vardı. Daha ziyade topun arkasında kalarak tehlikeyi kalemizden uzak tutmaya yönelik bir sistemi benimsediler. Necati forvet değil orta alan oyuncusu gibi oynadı ,Selçuk ve Melo ön libero formatındaydılar. Engin ve Emre de hücumdan ziyade kanat savunmasına yardımcı olmayı öncelikli görev saydılar. Sadece Eboe normal sisteminde futbol oynadı. Bu kesinlikle hocanın yaptırımı değildi. Zira Fatih Terim gerek maç öncesi gerek ise maç içinde yaptıklarıyla ne istediğini açık açık gösterdi. Yine de takımımız mücadele olarak hiç geri adım atmadı. 

Derby futbol olarak vasatı bile bulamadı ama heyecan ve mücadele açısından tatmin ediciydi. Ancak asıl güzel olan taraftarımızın ders verircesine inat ve ısrarla sadece takımını desteklemesi oldu. Arena da ne küfür vardı ,ne ırkçılık ne de sahaya atıaln bir yabancı madde. Gerçi anlamazlar ama biz farkımızı da klasımızı da ortaya koyalım yine de. Futbol takımı olarak zaten 2000 den beri onların ulaşamayacağı seviyelere çıkan Galatasaray taraftar profili olarak da bu yola girmiştir.

Fatih hocamızın harika bir tespitini de es geçemem. Bazı futbolcularımız hata yaptığında ona moral ve güven veren taraftarımızın bu doğruyu her futbolcumuz için yapması gerekir. Biliyorum anlamayan çok olacak ama yazmadan geçemedim. Eğer bu formayı giyenler içinde ahlaksızlık yapan ,maç satan ,ihanet eden  ,elinden geleni ardına koyan birisi varsa bildiğiniz söyleyin de hep beraber tepki koyalım. Bu site bir Galatasaray taraftar sitesi ve antisabri gibi nickleri olan insanlara burada yorum hakkı veriliyor. Kimse kimseyi sevmek zorunda değil ama saygısızlık yapmak hakkı da yok. 

Fatih Terim dün gece satır aralarını okuma becerisi olanlara çok güzel açıklamalar yaptı. Biz diğer takımlardan farklı olarak kanatlarda orta saha özellikli oyuncuları tercih ediyoruz diyor hoca. Yani ben 4-4-2 oynuyorum ama yönetim istediğim halde kanat özellikli adam almadı demiyor. Bu da 2. Fatih Terim döneminde ki başarısızlığı açıklıyor aslında. Çünkü hocamız profesyonllikten ziyade en az yöneticiler kadar ,başkanlar kadar ,tribünde ki taraftar kadar sağlam bir Galatasaraylıdır. Sayın Canaydın dan ben Lukunku ,Bratu filan istemedim ama ucuz diye aldılar demiyor. Sol bekten oyun kurucu yapmak zorunda kaldım demiyor. Zaten sayın Süren döneminde de futbolculara cebimden para veriyorum dememişti. Eleştirmek elbette herkesin hakkı ama bunun için bile iyice düşünmek ,tartmak ve anlamak gerekmiyor mu?

Yıldırım Demirören futbolun başına geçti ,allah sonumuzu hayır etsin inşallah. Adam Beşiktaş ı batırdı sıra Türk futboluna geldi. Futbolu futbolun içinden gelen insanların yönetmesinden yanayım. Şimdi sayın Demirören in başımıza öreceği çorapları bakalım ne kadar sürede temizleyeceğiz. Sayın Mehmet Ali Aydınlar geldi ,en kritik süreçte 7 ayımızı heba edip gitti. Hiç bir soruna çözüm üretmediği gibi bir sürü yeni sorun bıraktı ardında. Tıpkı ondan evvel görev alan sayın Mahmut Özgener gibi. Şimdi sıra sayın Yıldırım Demirören de ,eğer Türk futbolu bu badireyi de atlatırsa sandığımdan da sağlammış derim ama hiç umudum yok bu sefer.

Eğer başarısız olandan hesap sorulmazsa bu işler böyle sürüp gidecek. Sayın Özgener geldi ,sayın Haluk Ulusoy un başkanlığı döneminde Türk futboluna kazandırdığı müthiş gelirlerle tatlı tatlı futbolumuzu yönetti. Yönetti de ne yaptı ,milli takımımız berbat ,kulüp takımlarımız rezalet ,ne kupalarda ne de şampiyonalarda akılda kalıcı bir 90 dakikamız bile yok. Alt yapı desen en ufak bir kıvılcım yok. Almanlar 2-3 milyon Türkün arasından bir çok yıldız oyuncu çıkartıyorlar bizimkiler 70 milyondan bir halt çıkartamıyorlar. Sayın Özgener dönemi kaos ve adaletsizliğin zirve yaptığı bir dönemdi ,çekti gitti ve sen ne yaptın diye bir allahın kulu sormadı.

Sayın Aydınlar çok şansıız geldi. Türk futbolunun en büyük kaosunu kucağında buldu bir anda. Ancak o da çözüm üretmek yerine yeni sorunlar çıkartmayı tercih etti. Temizlik yapmaktansa pislikleri halının altına süpürdü. Problem çözmek yerine gereksiz oldu bittilerle insanlara oyaladı. Türk futbolunun play off a mı ihtiyacı vardı bu dönemde. Yetki alan özerk federasyonun genel kurula gitmesi mi gerekiyordu. Sözlerinin arkasında 24 saat bile duramayan tutarsız bir insan maalesef Türk futbolunun bu süreçte en son isteyeceği şey olurdu. O da çekip gitti ,yaptıkları yanına kar kaldı ,hesap filan sorulmadı.

Bir hakem çıkıyor ,bir maçın içine ediyor ,şampiyonu belirliyor ,Avrupaya gidecekleri değiştiriyor ,düşeni tayin ediyor. İnsanlar isyan edince bas cezayı. Bu gün bir kulübün şampiyonlar liginde oynaması 40-50 milyon euro gelir kazanması demek. Ligden düşmesi 25-30 milyon dolar kaybetmesi demek. Adamın canı yanmış ,her maçında aynı hakem rezaletleriyle boğuşmak zorunda bırakılmış. Parası da ,puanıyla beraber gasp edilmiş. Olsun yöneticiye basarsın 30 gün ceza ,futbocuya ,hocaya basarsın 2-3 maç ceza. Taraftara basarsın 2-3 maç seyircisiz cezası olur biter. Ama aynı hakem çıkar en fazla 2-3 hafta sonra yine maç yönetir ,2-3 ay sonra yine senin puanlarını gasp eder. Hakeme doğru düzgün yaptırım yok ,saçma sapan ceza veren PFDK ya ,kafasına göre takılan ,her türlü standarttan uzak tahkime hiç bir şey yok. Ama hakkı yenene ,katledilene isyan etti diye bas cezayı. Bu futbolu ben bile ne güzel yönetirim.

Madem yazıyorum bütün bunları söylemezsem haksızlık ederim. Bu hafta Eskişehir de Fener i de yedi hakemler. Aykut Kocaman söylediklerinde bu sefer % 100 haklıydı. Aykut hoca biz çok kötüydük ama sahada bizim kadar kötü bir de hakem vardı diyor. Biz de yıllardır diyoruz ki arkadaş ben iyi olurum kötü olurum ama hakem kuralları uygulayacak ,gördüğünü çalacak. Biz kendimiz kötü olduğumuz için ya da rakibimiz bizden daha iyi olduğu için yenilelim ,hakem yüzünden değil. Ancak resmin bütününe bakınca hakem kararları % 100 doğru olsaydı bu sezon bile fark 9 yerine 15-18 arasında değişirdi. Yine de Abdullah Yılmaz ve İlker Meral in hala maç yönetmesini hazmedemiyorum.

Toparlamak gerekirse Türk futbolu gidenleri bile aratacak bir seçime imza attı ,hiç umudum yok sayın Demirören federasyonundan. Hakemlere güvenen bir futbol severin bu ülkede yaşadığına inanmıyorum. Fatih Terim in her geçen yıl üzerine koyarak ilerlediğini ve olgunlaştığını düşünüyorum. Taraftarımızın bu sene Arena da verdiği derby sınavlarında sınıf atlayarak çıktığı fikrindeyim. Takımımızın tüm eksiklerine rağmen doğru yolda sağlam adımlarla ilerlediği bir gerçek. Ancak eksikleri iyi giderken görecek bir yönetim de şart. Aksi halde ciddi hüsranlar yaşarız.

 





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2022
 
Ağustos (1)
 
Haziran (1)
  2020
  2019
  2018
  2017
  2016
  2015
  2014
  2013
  2012
  2011
Son Girilen Makaleler
kabatasli
| 06 Şubat 2024 |
| 01 Şubat 2024 |
| 30 Ocak 2024 |
kabatasli
| 27 Ocak 2024 |
kabatasli
| 11 Ocak 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...