Takım Fatih Terim maharetiyle şampiyon olmuş, elzem olan, olmazsa olmaz olan Şampiyonlar ligi geliri kulübün kasasına girmiş. Yaz döneminde eksikler açık seçik belli. Hocanın isteklerini hemen herkes biliyor. Gerek nitelik gerek ise nicelik bakımından hücum hattına transfer şart. Çok yönlü bir orta saha ve iyi bir stoper ile devler sahnesinde başarı hayal değil. Başarı dediğimiz öyle kuru kuruya değil elbette, kulübün en büyük ihtiyacı olan çil çil eurolarla beraber geliyor bu sevinç. İçerde ne yaşanır, ne konuşulur orasını bilemem ama gol kralı santrforumuz transfer sezonunun bitmesine 7-8 gün kala Arabistana satılıyor. Alınan para 6 milyon euro gibi bir şey. Yani aşağı yukarı Avrupa da 2 galibiyet primi gibi bir şey. Oysa arkamızda nal toplayan Fener, çok eleştirilen 2 oyuncusundan Josef i 10, Guliano yu ise 12 milyon euro gibi paralara satarken, Beşiktaş ise yedek stoperi Tosiç i 5 milyona satıyordu. Varın dahi yönetimimizin bu hamlesini siz değerlendirin.

Olan olmuş bir şekilde, yapacak bir şey yok. Bu arada orta alana Emre Akbaba takviyesi yapıldı ki bu transferde Fenerle çekiştik. Eğer iş yönetimlerin becerisine kalsaydı Ali Koç bizimkileri kılçıklarıyla yerdi de Emre Akbaba karakterli çıktı. Ancak asıl problem hala duruyordu Ağustosun 25 inde. Takımın zaten yetersiz olan hücum hattının yek silahı satılmış ama hala yerine bir forvet oyuncusu alınmamıştı.Yönetim başkan Mustafa Cengiz ve Abdürrahim Albayrak vasıtasıyla Fatih hocaya ve taraftara garantiler veriyor, 1 değil 2 hücum oyuncusu birden alacaklarını anlatıyorlardı. Ve geldi çattı 4 Eyllül gece yarısı. Akhisardan sol bek Ömer Bayram transferi ile kapattık yaz sezonunu.

Takım kadro yapısı açısından dengesiz ve zayıftı ama Fatih Terim avantajına da sahipti. Gerçekçi olanlar Şampiyonlar ligi için çok ümitli olmasa bile ligimizde ki kalite eksikliğinden dolayı yine de iddialı olabileceğimizi düşünüyorlardı. Hiç hesapta olmayan Emre Akbaba sakatlığı hocanında planlarını alt üst ediyordu. Fatih Terim karakterinde imkansız yoktur. 1996-2000 arasını yaşayanlar bunu iyi bilir. 5. torbadan kura çekip Avrupa şampiyonasına katılan başka bir hoca henüz yok. 1995 senesinde futbola ilgi duyan herhangi birisine 5 sene içinde bu ülkeye bir Avrupa kupası gelecek deseniz sizi psikiyatriste gönderirdi. Bu sorunlar yetmezmiş gibi bir de federasyon ve hakem mafyası ile başımız derde girince şu anda bulunduğumuz yerin bile ne denli başarı olduğu ortadadır.

Beşiktaş maçı sonrası Abdürrahim Albayrak ın röportajını izleyenler sanırım 3-4 futbolcu ile kesin anlaşmanın sağlandığını hatta imzaların bile atılmış olabileceğini düşünmüştür. Doğrusu tüm beceriksizliklerine, yalanlarına rağmen ben bile devre arası kampına 1 santrfor, 1 forvet ve 1 de stoper katılacağına inanmıştım. Ne diyebilirim, sandığım kadar zeki değilmişim hatta safmışım. Şu anda 2019 yılının 23 Ocak gecesi ve saat 22:30. Spor haberlerine göre biraz sonra İngiltere den gelen bir uçaktan Chelsea li Moses Fener için inecek. Sabah saatlerinde Dubai den gelen bir uçaktan da Abdürrahim Albayrak indi. Adamın suratından düşen bin parça. Bir şeyler söyledi ama aslında hiç bir şey söylemedi. Bende uyandırdığı izlenim aylardır neredeyse rüyamıza soktukları Alan da "hadi Allah versin" demiş gibi. 

Arkadaş bunca senedir bu kadar beceriksiz, basiretsiz ve zeka seviyesi düşük yönetim görmedim. Ya kardeşim tutturmuşlar bir Alan sanırsın Messi, Ronaldo filan gelecek. İlle de Tetteh, bu kadar gaza insan Suarez, Neymar benzeri bir oyuncu varda biz henüz izlememişiz diye düşünüyor. Fatih Terim in yönetime istediği bölgeler için kapsamlı bir rapor verdiğine eminim. Her mevki için de en az 3-4 isim olan bir liste çıkardığına da kalıbımı basarım. Adam çıkmış genç takımdan çıkardığı oyuncu ile hiç hesapta olmayan 12 milyon euro parayı piyango gibi kasanıza koymuş. Çok insana göre en büyük silahı sayılan Rodrigues in satışına bile karşı çıkmamış. Yönetimin her beceriksizliğine kendini siper etmiş. Bari ona boş sözler, boş umutlar vermeyin. Hiç olmazsa yalanlara bel bağlayacağına kendi yol haritasını çizsin. Emin olun sizden medet ummaktansa kalkar Sinan la, Muğdat la yine şampiyonluğa oynar.