Bu hakemlerle lig bitmez diye bir klişe vardır. Yıllardır çok duyduk bu lafı ama bitmeyen bir lig de görmedik doğrusu. Bu sene lig TV tüm maçları naklen veriyor, her maçı izleme ve kıyaslama fırsatımız oluyor. Arkadaşlar bizim ülkemizde gerçekten çok kötü ve kabiliyetsiz hakemler düdük çalmakta. Kötülüğün haricinde zeka seviyeleri bile yeterli değil birçoğunun maalesef. Bazılarıda bu işi yapamayacak kadar zeki ve kurnaz oluyorlar. Mesela Kamil Abitoğlu diye bir hakem var, adam iyi niyetli ve dürüst bir izlenim veriyor ama kabiliyet ve zeka olarak SOS vermekte, her an bir çuval inciri berbat edecek düdükleri bekleyebilirsiniz. Bir de tam karşıtı Bülent Yıldırım var, adam o kadar uyanık ki başını belaya sokmamak adına görmemeyi, çalmamayı tercih ediyor. Elbette hiç bir kategoriye koyamayacağım İlker Meral, Abdullah Yılmaz gibi hakemlerimiz de mevcut. Gerçi ben bu iki ismi adam kategorisine bile koymam.

Ancak bu işlerin asıl suçluları sahada ki emir erleri değil onların iplerini elinde tutan düzen kurucularıdır. Gerçekten hayret ediyorum bu işleri perde ardından yönetenler bu şike soruşturmasından nasıl sıyırdılar kendilerini. Acaba elleri futbol sahnesinden çok farklı yerlere de mi ulaşmakta bu insanların. Eğer öyle olmasa idi başta sayın Özgener ve Sarvan olmak üzere bir çok isim de şu anda Metriste duruşmayı bekliyor olurlardı. Belki sayın savcı Buca-Fener maçının sonucunu maçtan önce biliyordu ama Bünyamin Gezer in bu sonuca olan katkısını kim nasıl görmezden gelebilir. Ya da Karabük -Fener maçına Bülent Yıldırım ın göz göre göre %100 etkisi, Galatasaray -Fener maçında ki Fırat Aydınus rezaleti nasıl gözden kaçabilir, anlamakta zorlanıyorum.

Aykut Kocaman diyor ki şike sahada olur, bizim hangi maçımızda şike olmuş. Sayın hoca bir talimatıyla takımının sıkıştığı her maçta penaltı kazandığını, Trabzon un ise penaltıya hasret kaldığını niye anlatmıyor. Aykut hoca eski futbolcudur, bu işin içinden gelen herkes kadar iyi bilir bu işleri. Oturup Eskişehir in kendileri ile olan maçını ve Trabzonla olan maçını 90 dakika bir izlesin. Bakalım o zaman ne diyecek, gerçekten merak ediyorum. Sakın yanlış anlamayın Eskişehir takımı elbette Trabzon a karşı yapması gerekeni yaparak savaştı, futbol da bunu gerektirir zaten. Ama Fener maçı için ne diyebilirim ki. Kayseri nin Trabzon da oynadığı oyun ve motivasyonunu neye bağlamam gerekiyor.

Biz de seneler önce Cihan Oskay isimli bir şahıs çıktı ve Samsun -Fener maçında şike yaptığını açıkladı. Parayı Aziz Yıldırım dan bizzat aldığını, nerede ve kimler ile buluştuklarını, Samsun a nasıl gittiğini, hangi otelde kaldığını, kimlerle temas ettiğini saat saat, yer yer her türlü ayrıntısı ile anlattı. Sonra ne oldu, adama deli dediler, olayı da kapatıverdiler. Keza bir hakem çıktı ve zamanın MHK başkanının kendisine nasıl telkinde bulunduğunu açıkladı, o da iftiracı oldu. Yıllar sonra bir savcı çıktı ve bu pisliğe çomağını soktu. Yüzlerce klasör dolusu belge, ses ve görüntü kaydı, fotoğraf, tape ile destekledi iddialarını. Bu ülkede tanık olarak bile ifadesini almanın çok zor olduğu Aziz Yıldırım gibi bir insanı aylarca hapishanede yatırdılar. Delilleri o denli sağlamdı ki hukuken yaptıkları tamamen doğruydu. Ama bu ülkede çok yakında ya deli ya da iftiracı damgası yemeleri işten bile sayılmaz. Birileri çıkıp boş palavra atmakla, gerçekleri sulandırmakla uğraşana kadar, şike ve teşvik bundan daha açık nasıl kanıtlanır sorusunun cevabını vermek zorundadır artık. Belge var, ses var, görüntü var, itiraf var ama utanma yok, ahlak yok.

Birilerinin gerçekleri saptırma, olayları sulandırma uğruna yaptıkları tahammül sınırlarını çokta aştı. Madem bilmiyorlar o halde anlatalım. 8-0 la şike olmaz, hele o sene önüne gelenden ki rakibimiz de buna dahil 6 şar 6 şar yiyen bir takıma 8 atmakla hiç olmaz. Ayrıca 2-0 bile rahatlıkla şampiyonluğa yeterken 8 gol atmak nasıl şike oluyor. Şikenin bir mantığı vardır, şike yapan da aptal değildir. Şikeli maçlar genellikle 1-0 ve 2-1 e bağlanır, bu bazı zamanlarda 3-2, 4-3 gibi skorlara da taşınır. Çünkü amaç bakın söylentiler boş, rakip da aslan gibi oynadı, çok zor maç oldu demektir. Oysa futbolu iyi ve dikkatli takip edenler sahada ki oyunun asla skor tabelasında ki çekişmeye denk olmadığını görürler. Tıpkı Sivas -Fener maçında olduğu gibi. Şikeli maç 85. dakika civarı biter aslında, sonrası zarasız debelenmelerle süslenmiş bir al gülüm ver gülüm oyunudur. Asla bizim Beşiktaş a attığımız gibi 90 + golleriyle olmaz bu anlaşma. O maç için çok konuşmuşlardı ama Hasan Kabze ceza alanı dışından şutu çektiğinde kronometre 93.54 ü gösteriyordu ve hakem +4 işaret etmişti. Yani o top auta gitse maç zaten bitecekti. Bu nasıl bir şike, anlayan beri gelsin. Galatasaray şampiyonlar liginde hakem bağlamış, Manchester i hakemi alarak elemiş. Bu da şike çetesinin medyada ki tetikçilerinin çalışma ürünü. Galatasaray ın bu kadar büyük gücü ve lobisi olsa idi Türkiye de nasıl bu kadar ezebilirlerdi ki. Manchester United gibi bir devi böyle saf dışı edebilsek emin olun ki Türkiye de her maç 2-3 penaltı ve ofsayt golle şampiyon olacak güce sahibiz demektir.

Kendisini tanımadı, takım kamptayken selam vermedi diye Sergen i Beşiktaş tan kovan adam olarak ünlenen Celal Kolot beyefendi şikeyi Galatasaray dan öğrendiklerini söylemişler. Eğer Galatasaray dan bir şey öğrenecek bir kapasiteniz olsaydı emin olun ki müzenizde güzel bir Avrupa kupanız da olurdu. Ayrıca Bursa gibi yerlere de rahat rahat gidip gelebilirdiniz.

Caner Erkin bir dönem formamızı da giyen bir oyuncuydu. Oynadığı futboldan ziyade Arda dan idmanda yediği dayakla gelmişti gündeme. Zaten kiralık oyuncuydu, sezon sonu gitti. O sene Fener e transfer oldu, biz de tıpkı Emre abisi gibi onun da Fener li olduğunu öğrendik bu şekilde. Konum o değil ama bu işlerde aklıma hep geçen sene okuduğum bir haber geliyor. Fener in alt yapısında oynayan 14 yaşında bir çocuğa hangi takım tuttuğunu soruyor hocaları, çocuk da Galatasaray diyor ve hemen lisansı iptal edilerek kovuyorlar çocuğu. Dünya işte kimisi 14 ünde adam gibi adam oluyor, kimisi fırıldak geliyor fırıldak gidiyor. Profesyonel futbolcusun, yediğin ekmeği hak et yeterli. Neden Galatasaray forması giyerken konuşmuyorsun gerçekleri, inan daha saygın olurdu. Bak Mustafa Denizli ye, Sergen e hep ne olduklarını açıkça söylediler, saygı da gördüler hak  ettikleri gibi, çünkü adam gibi adamdılar. Caner efendi Fener hiç bir zaman Galatasaray ın gerisinde kalmaz buyurmuşlar. Arkadaş sanane Galatasaray dan, sen bizi o şikecilerle nasıl kıyaslarsın. Bir kere bizim lekesiz, tertemiz bir mazimiz var. Hepsi alın teriyle ıslanmış şampiyonluklarımız ve kupalarımız var. Ve de hepsinden önemlisi sizin hayallerinizin dahi ötesine geçen 2 tane Avrupa kupamız var. Sevgili Caner emin ol ki arkamızda olmak bile hayallerinizi süslerdi. Siz büyüklüğünüzü bile bize karşı oynadığınız maçlara endekslemiş bir kulüpsünüz.

Son dönemlerde çok insanla anlaşmazlığa düştüm. Arkadaşlar ben hiç kimsenin avukatı değilim. Ancak şerefiyle formamı ıslatan her oyuncumuz için kavga ederim. Sabri de tıpkı Servet ve Ayhan gibi ellerinden geldiğince emek veren, alın teri döken futbolcularımızdandır. Hiç kimse eleştiri kisvesi altında hakaret edemez bu çocuklara. Kimsenin böyle bir hakkı yoktur. Taraftar olarak görevimiz destek olmaktır, köstek olmak değil. Oktay Mahmuti hocamız taraftara teşekkür etmem , oyuncularıma da etmiyorum, biz hepimiz bir takımız diyor. Bakın arkadaşlar takım iyi giderken Gerets gelmiş, Fatih hoca gidecekmiş, yönetimde ayrılık varmış, şu şöyle demiş, bu böyle yapmış diye çomak sokan zaten çok oluyor. Bu kadar fırsat kollayan varken etrafta bir de takımın parçası olan taraftar takımda ayrımcılık, ikilik çıkartırsa zaten zor olan iş daha da zorlaşır. Sabri oynamasın, bence de oynamasın ama Eboe varken oynamasın. Eboe Afrika kupasında, sanki elimizde Dani Alves var da Sabri ye laf ediyorlar. Takım bir gol yiyor suçlusu kim olursa olsun fatura Sabri ye. Adam 5 orta yapıyor 1 tanesi auta 4 ü isabetli, Sabri orta yapamıyor diyorlar. Asist yapıyor bir tek övgü yok, golü kesiyor çıt yok, koşuyor, çalışıyor gören yok. Ama eskaza bir hatası anında dillere destan oluyor. Bu kadarı ayıptır. Millet hırsızına, arsızına bile sahip çıkarken kendi içimizden çıkanlara bu muameleyi göstermek akla ve vicdana sığar mı?

Linderoth diye bir oyuncu geldi bu takıma. Adam neredeyse son iki senesinde geçtim top oynamayı Türkiye ye bile uğramadan milyonlarca euroyu indirip cebine gidiverdi. Kimseden çıt çıkmadı. Kewell geldi bu takıma. İsmi de, kariyeri de, futbolculuğu da asla tartışılmazdı. Ama Avustralya milli takımının her maçında oynayan Kewell bizde 3 maç oynar 5 maç sakatlıktan oynayamazdı. Evet oynadığında çok yararlı da oldu ama kimse önümüzdeki maç oynayacağından da emin olamadı. Keza Baros içinde üç aşağı beş yukarı aynı durum söz konusu, onun bir de artı olarak kart ve disiplin problemi var ayrıca. Çağlar diye bir adam aldık, aldığımızdan beri sakat, Hakan iyiyken ve formdayken iyileşir forma ister, Hakan sakatlanıp fırsat gelince o da sakatlanır ne hikmetse. Bu adamlar oynamadıkları için mi ellerinden geleni yapan, mücadeleden, sorumluluktan kaçmayanlara reva görülen hakaretlerden yırtıyorlar acaba ? Galatasaray biraz iyi gitmeye görsün, çomak sokmak için her yalandan medet umanlar dolu zaten. Yok Gerets gelmiş, yok Terim gidiyormuş, yok yönetim çatırdıyormuş yok şöyle yok böyle. Bunları zaten biliyor ve tanıyoruz da bari biz parçası olduğumuz takımn birliğini içten bıçaklamayalım, bu oyunlara gelmeyelem.