Galatasarayımız'ın Divan Kurulu Üyesi Hayri Kozak, 360 Spor’a konuştu, Galatasaray’da olan gelişmeleri aktardı. Kozak, futbol takımının en önemli sorununun moralsizlik olduğunu belirtirken, Florya’ya futbol dışından iki yöneticinin atanmasını da eleştirdi. İşte, camiamızın duayen ismi Hayri Kozak’ın açıklamaları:

“Takımdaki düşüşün nedenini söylemek için bir teknik direktör veya futbol adamı olmak gerekir. Biz sadece izleyici olarak yorum yapabiliriz. Yalnız takımda bir moral dağınıklığı olduğu vakaa. İçerde ciddi bir kordinasyonsuzluk olduğu ortada. İlk günde Fatih Terim’in gelişiyle beraber sayın başkan Ünal Aysal ve CEO Lütfi Bey orada bulundular. Hemen ardından alınan bir kararla kulüp ikinci başkanı Özkan Olcay görevlendirildi. Kısa bir süre sonra kulübün CEO’su Florya’dan sorumlu kişi olarak tayin edildi. Şimdi de basın danışmanı Şükrü Ergün, amatör sporlardan sorumlu Mehmet Cibara. Bu tam bir kargaşa. Bunlar büyük yanlışlar. Futbolcular da gayet normal olarak hayatlarında görmediği bir manzara, tabii şaşkına dönmüş durumda oluyor. Durup dururken bir sürü yönetim kurulu üyeleri geliyor, antrenmanları izliyor. Yönetim kurulu üyeleri gelmediği maçlara deplasmana gidiyorlar. Takımda moral yok. Ciddi bir sahipsizlik var. Bu işi bilen uzman kişilerle Florya yönetilmiyor.

“ İkinciliği bırakmamamız lazım”

“Takımın düzlüğe çıkması için Florya’dan sorumlu olacak yöneticinin çok iyi seçilip oraya getirilmesi gerekir. Artık sezon sonuna çok az kaldı. Ben olsam geriye dönük yıllarda sıcak izlenimler bırakmış, hakikaten futbolcularla iyi ilişkiler kurmuş, sempatisiyle ilgi toplamış Abdürrahim kardeşimiz var, çağrıdığınız zaman hemen gelir, onu düşünürdüm.

“Bu arada eski futbolcumuz olan Ujfalusi’yi getirdik. Ne yapar orda bilmiyorum. Ujfalusi geldiği günden beri varlığı televizyona yansımadı. Bu saatten sonra %100 performans sergilese ne olur?
“Birincisi Şampiyonlar Ligi’nden elenmişiz, ikincisi 11 puan farkla şampiyonluk yarışından düşmüşüz, üçüncüsü ve en vahimi Beşiktaş son derece yüksek bir moralle cidden ciddi bir enerjiyle önümüze geçmiştir. Bizim için en kritik olay gelinen şu günde ne yapıp ne edip ikinciliği bırakmayıp en azından Şampiyonlar Ligi’ni yakalamaktır.B unu da Beşiktaş’ın paun kaybedip, Galatasaray’ın da bütün maçları kazanması lazım.

“Mancini’den Fatih Terim’in heyecanını beklemek mümkün değil”

“Mancini’nin gitmesi hiçbir şekilde çözüm olmaz. Sayın Başkan Ünal Aysal harikalar yarattı! Başarıyla götüren Fatih Terim’i 24 saatte işinden ettiğini bütün kamoyu biliyor. Ben o konunun içinde bulunmuş ve çok üzüntü duymuş bir insanım. Başkan ve yöneticileri inanılmaz bir işe imza attı! Fatih Terim gitti, Mancini geldi. Mancini için konuşmak yanlış olur. Geldi neye uğradığını şaşırdı. Hangi ortama geldiğini farkında değildi. Farkındaysanız ayaklarını uzatmış kulübede oturuyor. Ondan Fatih Terim’in dinamizmini, heyecanını, motivasyonunu beklemek mümkün değil. Fatih Terim yıllarca Florya’nın nefesini almış, çimini koklamış, orda hayatı geçmiş, futbolcularla baba-oğul ilişkisi olan bir arkadaşımızdır. Yani sen onurunu zedeleyerek kapının önüne koy! Bu hatayı kabul etmek mümkün değil. Sonra da başımıza gelemeyen kalmadı.

“Borç 555 Milyon TL”

“Galatasaray’ın mali durumu çok kötüdür. İflasın eşiğine geldi, demek doğru olmaz. Sadece iyi yönetilmeye ihtiyacı vardır. Asla ve asla kulüp mali açıdan iyi yönetilmemektedir. Olağanüstü, Galatasaray’ın tarihinde görmediği seviyede harcamalar vardır. Galatasaray tarihinin son 3 yılda sayın Aysal geldiğinden bu yana, 1.5 milyar TL harcanmış. Siz böyle para harcadığınız sürece bir tarafta ciddi bir borç dururken, siz hiç bir yere gidemezsiniz. Galatasaray’ın birikmiş borcu da 555 milyon TL’dir. Bilançolar dışında da çok ciddi bir rakam vardır. Onu da bilen biliyordur. Gazetelere afaki demeçler verip “Yok Galatasaray içten yıkılıyor, dıştan yıkılıyor. Herkes cephe aldı.” Deniyor, herkes sanki Galatasaray’la uğraşıyor gibi gereksiz, anlamsız demeçler vererek, yöneticiler tarafından, başkan tarafından hiçbir yere gidilmez.

“Ünal Aysal medyadan hep destek gördü”

“Bakınız, TFF ve bütün herkes bize karşı dediğimiz üç yıllık dönemin ikisinde şampiyon olduk. Bütün hakemler, federasyon bize karşıyken bu şampiyonluklar nasıl geldi diye düşünür, insan. Hakem hatalarını bütün kulüpler yaşıyor. Biraz objektif olalım. Kulübün problemlerine konsantre olalım. Gerçeklere bakalım. Ünal Aysal geldiğinden itibaren medya tarafından destek gördü. Hiçbir eleştiri almadı. Bundan önceki dönemlerde Adnan Polat, rahmetli Özhan Aydın, Faruk Süren sürekli hırpalanmıştır. Ünal Aysal’ı eleştiren iki ve üç kişi vardır. Ben de onlardan biriyim. Son derece rahat ve eleştirisiz bir dönem yaşamaktadır.

“Kulübün durumu hiç iç açıcı değildir.Ama şunu da kamoyu bilsin.Galatasaray gayrimenkul olarak Türkiye’nin en güçlü kulübüdür. Galatasaray’a kolay kolay bir şey olmaz. O bir yerden kendini kurtarır. Ama mutlaka kulübün iyi yönetilmeye ihtiyacı vardır.”

(360Spor)