"Galatasaray'a ders olsun"
Milliyet Gazetesi yazarlarından Şansal Büyüka, Galatasaray'ı yorumladı.  
Milliyet
"Galatasaray'a ders olsun"

Milliyet Gazetesi yazarlarından Şansal Büyüka, "O da kaleci, bu da kaleci!" başlıklı yazısında Galatasaray'ın Karabükspor ile oynadığı maçı yorumladı.

Büyüka, "Bu maç Galatasaray’a ders olsun... “Bir musibet, bin nasihate bedeldir” misali ders olsun..." dedi.

İŞTE O SÖZLER...

Karabükspor ikinci lige gitmemek için mücadele ediyor ama kalesini ikinci sınıf bir kaleciye teslim ediyor... Sonuç ortada, kaleci Aziz’in asisti, Yasin vuruşu ile Galatasaray’ı öne geçiriyor... İlk yarının son saniyeleri... Erdem’in mükemmel frikiğine Muslera, ancak birinci sınıf kalecilerin başaracağı bir uzanışı yapıyor ve mutlak beraberliği önlüyor... Muslera bu, “çıkmaz” topu çıkarmasa, Galatasaray için koca bir ilk yarı “hiç” olacak, oyun son 45 dakikaya sıkışıp kalacaktı... Muslera buna izin vermedi...

İşte Aziz de kaleci, Muslera da... Ama futbolun gerçeği apaçık ortada... Karabükspor ikinci sınıf kalecisi ile ikinci lige düşmemek için uğraşıyor, Galatasaray birinci sınıf kalecisi ile birincilik için mücadele ediyor... Denilebilir ki, imkan meselesi bu. “Ne kadar paran var, o kadar konuş”... Ama az parayla da kalite alınabildiğini, takımın sağlam ellere teslim edilebildiğini çok gördük... Aslında Aziz falan bahane... Bu Galatasaray karşısında Karabük’ün galibiyet çıkarması, hatta beraberlik alması mümkün değildi. Galatasaray o kadar hızlı başladı ki, zaten Karabük, rakibi karşılamaktan başka bir iş yapamadı. Belki Sabri’nin Ahmet İlhan’ı ceza alanı içinde çekmesi ile bir gol şansı yakalayabilirdi. O pozisyonda da hakem penaltı görmedi.

İçime dert oluyor, yazmalıyım. Bizim bize ettiğimizi, belki de düşman bellediklerimiz bize etmiyor... İşte Hamza Hoca... Mancini, Prandelli paralaramızı, umutlarımızı, hayallerimizi alıp gitmese, çaresizlik ve sıkıntı dizboyu olmasa kimin aklına gelirdi Hamza Hoca... Oysa gözümüzün içine bakarak futbol gündeminin de tam göbeğinde duruyordu Hamza Hoca... Galatasaray’ın iştahının artması, umuda, heyecana, zirveye yeniden yapışması Hamza Hoca’nın eseri değil mi? Kayba koşan, kiralıklar listesine alınan, hatta kendisine kulüp bulunan Yasin’i yeniden yaratan kim? “Melo yoksa alın size Hamit” diyen bu Hamza Hoca değil mi? En önemlisi iki İtalyan’ın elinde “oyuncak” olan ve seyircinin önüne atılan Selçuk İnan’ı gerçek çizgisine döndüren aynı Hamza Hoca değil mi?

Ancak bu kadar becerinin yanında, Hamza Hoca’nın bugüne kadar başaramadığı, çözemediği bir “istikrar” sorunu var... Galatasaray bir maçı başladığı gibi bitiremiyor... Kasımpaşa maçı gibi ya kötü başlayıp iyi bitiriyor, ya da Karabük maçı gibi son derece rahat götürdüğü bir maçı, birkaç dakikalığına da olsa tehlikeye atabiliyor... Bütün bunlara rağmen sonuç normal... Hızla şampiyonluğa giden Galatasaray ile hızla ikinci lige giden Karabük mücadelesinden bir başka sonuç çıkmazdı... Galatasaray’ın oyunu 3-0’dan 3-2’ye getirmesine rağmen çıkmazdı... Ama bu maç Galatasaray’a ders olsun... “Bir musibet, bin nasihate bedeldir” misali ders olsun..



Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
En çok okunan haberler