Galatasaray'da Cenk Gönen'in yerine kaleci arayışları sürerken gündemin 1 numarasındaki isim Bursasporlu Mert Günok oldu. Yaklaşık 1.5 aydır transfer için temaslarını sürdüren sarı-kırmızılılar, bonservis sorununun bitmesini bekliyor.

Trabzonspor'un eski oyuncusu Mahir Günok'un oğlu olan Mert'i isteyen Galatasaray, Bursaspor'un "Kulüp bul" dediği oyuncuyu hedefe koayrken, sarı-kırmızılıların devreye girmesinin ardından bonserviste ufak pürüzlerin olduğu ancak menajerliğini Batur Altıparmak'ın yaptığı Mert'in bunu kısa sürede çözeceği öğrenildi.

MERT GÜNOK DA GELMEK İSTİYOR

İki sezon önce de Galatasaray'ın gündemine gelen ancak Bursaspor'da 1. kaleci olmak istemesi ve mali şartların daha iyi olması nedeniyle yeşil beyazlıları seçen Mert Günok'un da şu anda bu transfere olumlu baktığı kaydedildi.

Fernando Muslera'nın arkasında güven verecek deneyimli bir Türk kaleci alarak bu bölgeyi de netleştirmek isteyen Galatasaray'ın ilerleyen günlerde resmi açıklaması yapması bekleniyor.

Bursaspor ile 2018 yılına kadar sözleşmesi bulunan 28 yaşındaki file bekçisi geçen sezon Türkiye Kupası'nda 9 maça çıkarken kalesinde 8 gol görmüştü.

MERT GÜNOK, KALECİ OLMA HİKAYESİNİ ANLATIYOR...

"Futbola ilk başladığım yıllarda kaleci olmamda babamın pek bir etkisi yoktu aslında. 7-8 yaşlarındayken babam Kocaelispor'da antrenördü. Babamla birlikte ben de tesislere giderdim. O dönem Kocaelispor'un minik takımıyla 1-2 maça çıktığımı hatırlıyorum, sadece o kadar. Futbola asıl başlamam ise 9 yaşında Fenerbahçe'nin altyapısına girmemle oldu. Daha önce amatörce basketbol oynuyordum ama kader yönümü futbola doğru çizdi. Ancak ne futbolu ne de kaleciliği seçmemde babamın herhangi bir zorlaması vardı.

O dönemde arkadaşlarımla hem futbol hem de basketbol oynuyordum. Bir gün Göztepe'deki bir halı sahada maç yapıyorduk. O zamanlar Fenerbahçe 2000 Derneği'nin başında da Şevket Yılmaz vardı. Kendisi o gün tesadüfen halı sahanın yanındaki araç yıkama istasyonuna arabasını yıkatmaya gelmiş. Arabasının yıkanmasını beklerken de bizim halı saha maçımızı izlemiş ve beni beğenmiş. Maçtan sonra benimle konuşup, "Gel seni Fenerbahçe'ye götüreyim" şeklinde bir teklif yaptı. Ben de hemen teklifini kabul edip, Fenerbahçe altyapısındaki spor okuluna gitmeye başladım. Yaklaşık 1 hafta sonra da bana lisans çıkarttılar ve böylelikle minik takımla antrenmanlara çıkma şansı yakaladım"