Galatasaray Başkanı Ünal Aysal,Lig TV'de yayınlanan oFutbol Gündemi adlı programa katıldı. Aysal, sarı-kırmızılı taraftarların merakla beklediği transfer konusunda da önemli açıklamalarda bulundu ve Didier Drogba transferi hakkında da net ifadeler kullandı.

Webaslan olarak Ünal Aysal'ın açıklamalarını an be an sizlere aktardık. İşte Webaslan farkıyla, Aysal'ın o açıklamaları...

"Sırrımız kendi enerjimizi üretmek. Büyük bir camiaya hizmet etmenin gururunu yaşıyorum. Doğrusu zor bir camiaya girdiğimin farkındaydım. Yeterli zaman ayırmak zorundaydım. Çok şanslıyım ki iyi bir ekibim var. Benim önceliğim tabiki Galatasaray. Galatasaray'ın imkanları ve içerisinde bulunduğu şartlar kulübü istenen seviyeye çıkartmaya yetecektir. Ben şu anda programımı biraz daha önden getiriyorum. Seçim zamanı beklentinin büyük olduğunu hissettim. Mali sorunlar dışında kulübün bir heyecana ihtiyacı vardı. Kendi gücümüzün yeterli olduğunu ispat etmeye çalışıyorum. İmkanlarımız bizi iyi yerlere taşıyabilir. "

BORÇ 150 MİLYON DOLAR'DI, 120 MİLYON DOLAR'A GETİRDİK

"İlk 5 ayda yapmak istediklerimizin birçoğunu yetiştirdik. Mali kongrede müjdeli haberlerim olacak. Birkaç tanesini sizinle paylaşayım. Banka borcumuz 150 milyon Dolar ile başladı, şu an 120 milyon Dolar. 50 milyon Dolar borçlanmadan masraflarımızı karşılamışız. Genel borçlarımız 328 milyon Dolar ike 301 milyon Dolar'a düştü. Bunlarla birlikte yeni transferler yapmışız. 10 milyon Euro'luk ek bir gelir kaynağı üreterek transferleri yaptık."

"Kulübümüzü Mart ayında UEFA kriterlerine uygun hale getireceğiz. Biz 7 milyon Euro ödeyerek 12 futbolcu transfer etmişiz. Transfer bütçesi 2009-2010'da 90 milyon, geçen sezon 72 milyon, bu sene ise zor imkanlarımıza rağmen 62 milyon Euro'daydı. Finansal ve operasyonel gelirleri ayarlamamız gerekiyordu. Sponsor gelirlerini de belli bir seviyede tuttuk."

FATİH TERİM VE CEO KONUSU

"Fatih Terim'in CEO olacağına dair bir açıklamam yok ancak bazı gelişmeler olabilir. Terim, G.Saray'a hayatını vermiş bir insan. Onunla çalıştığım için şanslıyım. Başarı bazında da ona inanıyorum. Terim'in de kendine göre plan programı var; ama benim için Fatih Terim G.Saray'a malolmuş insandır ve daha üst seviyede görev almalıdır."

"İlerleyen zamanlarda Fatih Terim'i daha yüksek görevlerde görmek isterim. G.Saray'da kaliteli futbolcular var. Bunları makine gibi oynatmaya başladığınızda önlerinde kimse duramaz. Hazırlıksız başlamamıza rağmen bu kadar transfer yapabildik. Önümüzde daha fazla zaman var artık. Eksiklerimiz var elbette ama genelde memnunum. Fatih Terim isteklerini bize belirtir, ama transfer biz yaparız. Teknik ekip transferle uğraşmaz. İyi bir birlik-beraberlik ortamı var. Birbirimizin sahasına girmiyoruz. Ne biz sahaya iniyoruz, ne de onlar üste çıkmaya çalışıyor."

YÖNETİMDE KIRGINLIK YA DARGINLIK YOK

"Şu anda G.Saray'da bir hizmet yarışı var. Herkes daha faydalı olmak istiyor. Yönetimimizde dargınlık, kırgınlık yok. Tatmin olmayan arkadaşlar olabilir ama sıcak bir ilişkimiz var. Saat gibi işleyen, birbirini destekleyen ve birbirinin önünü kesmeyen bir sistem olmalı. İnsiyatif kullanamayan başkan bu işi yapmasın zaten. Ben yetkilerimi kullanmaktan çekinmem. Öncesinde herkesin fikrini alırım ve ardından da uygularım. Biz geleneklerimize bağlıyız. İletişim çağında yaşıyoruz ve şeffaf olmaktan başka şansımız kalmadı. Bunun avantajını kullanmalıyız. Artık kol kırılır yen içinde kalır diye bir şey yok. Kapılarımızı açmak zorundayız. Yoksa taraftarımızı memnun edemeyiz."



VE DROGBA KONUSU...

"Drogba çok kaliteli bir futbolcu. Fatih Terim'den öyle bir talep gelmedi. Bana sorarsanız Drogba benim için son alternatif. O bizim yapımıza uymaz. Maliyet olarak değil, karakter olarak. Daha yırtıcı, daha az uyumlu bir futbolcu. Yıldız oyuncu bazen zarar getirebilir. Bu riski ben almam, Fatih Terim alır. İsterse, gider alıp getirebiliriz. Benim kafamdaki oyuncu, İngiltere'de oynayan bir tip. Beyaz tenli, iri yapılı ve yakışıklı bir tip (Aysal gülüyor) "

"Avrupa'da kulüplerimizi ne kadar oynarsa biz o kadar puan toplarız. En büyük endişem, Avrupa'da yer alamama durumumuz. Şike konusunda bu uyarılarda bulunduk. Federasyona zarar gelmesin. Avrupa'ya çıkma imkanlarımızın önüne geçilmesin. TFF'de sonunda istediğimizi anladı ve bu konuda çalışmalar yürüttü."

54 BİN KİŞİYİ ARENA'YA DOLDURMAK KOLAY DEĞİL

"Biz, şike konusunda daha açık olmalıydık. Türk futbolunun korunmasına yönelik uyarılar şu an algılandı ama o günlerde ters tepki gördü. Stadın dolmaması konusunda ben kötümser değilim. Ali Sami Yen'de 22-23 bine oynarken, şu an 54 binin tamamını doldurmak kolay değil. Taraftarlarımız bize güvendikçe, inandıkça stadı dolduracaktır. Yakın zamanda bu gerçekleşecektir.

Zemini malesef biz kontrol edemiyoruz. Tırlarda yeni çimler geliyor. 300 bin Euro maliyeti var. TFF de bütün milli maçları buraya yıktı. Konser aktiviteleri de gerçekleşti ve saha bozuldu. Avrupa'da gazeteci bile çıkartmıyorlar sahaya. Sosyal olaylar başka bir yerde yapılabilse keşke. Stada ek gelir sağlamak isterken, zarar etmemeniz gerekiyor. Zeminden ötürü Kazım ve Engin'i kaybettik. Astarı yüzünden pahalıya geliyor."



BENİ ÇOK HEYECANLANDIRAN BİR İSİM YOK

"Süper Lig'de beni çok heyecanlandıran bir futbolcu yok. Takımda bunu bulmamız gerekiyor. Hem teknik ekibimiz, hem biz istikrarı gençlerde görüyoruz. G.Saray disiplinine göre hazırlanması ve beyinlerinin bu modele ve kalıba girmesi önemli. İstikbalimiz o isimlerde. Dışardan parayla hazır alması yetmez. Altyapıdan yetiştirmeliyiz. Kimse yapmıyorsa biz yapmalıyız."

IŞIN ÇELEBİ KONUSU

"Siz basında bu camiayı rencide eden açıklama yaparsanız, divana şikayet edilebilirsiniz. Işın Çelebi'nin durumu da aynen bu şekilde oldu. Eski başkanımız için de şikayet geldi ama biz konuyu kapattık. Işın Çelebi'ye de bir yazı yazdırdık. Mektup yazarak arkasında durmadığınızı söyleyin ve defteri kapatalım dedik. Çelebi de bu durumu düzeltecektir. Işın Çelebi'yi Disiplin Kurulu'na sevk etmedik."

"Futbol yönetiminde ilk deneyimim; ama normalde uzun seneler yöneticilik yaptım. Bunu bildiğim için yüzde 100 demem hiçbir zaman. Öğrenmeyi seven bir insanım. G.Saray camiası bir futbol kulübünden öte holding kuruluşu. Futbola tabiki daha etkin bir ekip koymak gerekiyor. Diğer branşlara da aynı yaklaşımı gösteriyoruz."
 
HİSSE SATIŞLARI

"Ben diyorum ki, G.Saray hisse senetleri hemen hemen İngiliz sistemi dediğimiz, değer artışından alıcıların para alıp kaybettiği bir sistem. Birleşmeden sonra masrafları ve gelirleri olan piyasa şirketi haline geldi. Biz bu hisse senetlerine hareket getiriyoruz. Hisse senetlerini geçici dahi olsa paraya döndürmek; maddi olarak toparlanınca yeniden camiaya kazandırmak istiyoruz. G.Saray'ın marka değerini korumayı amaçlıyoruz. G.Saray sermayesi günümüzde yetersiz. Bir sürü sebeple bunu artırmak istiyoruz. Hisse senetlerini satıp alışveriş yapmıyoruz. Sermaye dönüştürücü işlemler yapıyoruz. Hisse senetlerinin piyasa değerleri neyse, aynı fiyat veya altında almayı planlıyoruz. Bunu bankadan alsam yüzde 9 faiz öderdim. Hisse senetlerini düşük maliyetle aldığım zaman başarılıyım demektir. "

ÜÇ YIL SONRA BIRAKABİLİRİM

"Üç yıl sonra devam edip etmeyeceğimi kongre belirler; ama ben yeni bir göreve talip olacağımı zannetmiyorum. Eğer kongrede devam edilmesi konusunda bir talep olursa ise oturur karar veririz. G.Saray'a 5-6 sonra bir özgüven ve gurur duyma havası geldi. Burda ben de faydalı olmuşumdur diye düşünüyorum."

"Basketbol bizde en iyi yönetilen departmanlardan bir tanesi. İyi transferler yapıldı. Erkeklerde 8, kadınlarda 7 transfer yaptık. İsabetli seçimler oldu. Euroleague'e çıktık. Şimdi tüm maçlarımızı takip eder hale geldim. Avrupa'da TOP 16'ya kalacağımızı düşünüyorum."

"Bu sene yurtdışına çıkmayı hedefleyen bir başarı yakalamak istiyoruz. G.Saray'ın şampiyonluk şansı çok yüksek. Ben 18 takımı birbirini yenebilen takım olarak görüyorum. Skorlara şaşırmıyorum. En büyük rakibimiz kim olur derseniz, bilemiyorum. Futbol bu şekilde ileri gidebilir. Daha fazla rekabet olması gerekiyor. "



GALATASARAY'A PARA VERDİ Mİ?

"Benim G.Saray'a bakış şeklim, G.Saray'a balık tutup vermek değil. Balık tutmayı öğretmek istiyorum. G.Saray'ın benim parama ihtiyacı yok ki. Kendi imkanları ile bu camia kavrulabilir. G.Saray'ın kanının durduğu yerde işe başladık. O an cebimizden bir şeyler verdik; ama şu an kulüp kendi olanaklarıyla dönebiliyor. Ben bildiklerimi uygulamak için burdayım. Bazı dostlarım parasıyla toparlayacak zannedebilir ama şu an doğru yoldayız ve kimseye bağımlı olmama yönünde ciddi atılımlar yapıyoruz."

ARDA, G.SARAY'A DÖNECEK! RIERA BİRAZ TEMBEL AMA...

"Arda Turan ile görüşmüyorum. Atletico Madrid'de maçlarını izliyorum ve başarılı buluyorum. Türkiye'ye dönerse G.Saray dışında bir yere gidemez. Sözleşmesinde bir şart koyduk. İspanya kendisi için çok iyi oldu. Albert Riera komple bir futbolcu. Disiplinli bir takıma doğrudan adapte olacak biri. Tek olumsuz yanı tembelliği seviyor. Biraz çalıştırılırsa başarılı olacaktır. Fatih Terim'in kendisi ile ilgilenerek bu sorununu da çözmesini umuyorum."

"5 aylık sürede hata yapmış olabilirim elbette ama farkında değilimdir. Bu akşam düşündüreceksiniz beni. Fena gitmiyor şu anda. Herşey iyi gidiyor diyebiliriz. Karşılıklı müzakerelerle 18.5 milyon Euro'luk davaları çözdük. Bunun içinde inşaat ve stat ile ilgili sıkıntılar da vardı. Bunlar da masraftan düşülen şeyler. Beş ayda ciddi bir risk kabul edilebilecek rakımı ortadan kaldırdık."

"İlk bir ay günde 20 saati bulan çalışma tempom vardı. Şu anda medeni saatler içinde işimi bitirir hale geldim. Günde 10 saat yetiyor diyebilirim. Son 10 seneye bakınca hep başkanları gördüm. Bunların karşısında da giden bir grup gördüm. G.Saray bu görüntüde başarıyı sürdüremezdi. Yeni düzende artık sadece başkan yok. Başkan bir sistemin uzantısı. Bizi başarıya götürecek denklem bu. Kişiler tarafından değil, ekipler tarafından yönetileceğiz."



Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın