Galatasaray Basketbol Şube Genel Menajeri Ömer Yalçınkaya, Galatasaray Televizyonu’nda gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

“Gün Ortası” programının konuğu olan Yalçınkaya, Erkek Basketbol ve Kadın Basketbol Takımlarımızın yeni sezon öncesi çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Sözlerine Erkek Basketbol Takımımız ve kombineler hakkında bilgi vererek başlayan Yalçınkaya, “Yabancı oyuncularımız 20 Ağustos’tan itibaren İstanbul’a gelerek sağlık kontrollerinden geçtiler ve takımla çalışmalara başladılar. Blake Schilb ve Justin Dentmon da ailevi sebeplerden dolayı hafta sonu takıma katılacak. Tüm oyuncularımız sağlıklı, istekli ve arzulu bir şekilde çalışmalara başladılar.

Biz bu sene 70-80 maç oynayacağız. Bunun bilincinde olarak, kadromuzu çok geniş tuttuk. Oyuncuların takıma alışma süreci olacak. Mümkün olduğunca takımın kaynaşması için yurtdışındaki hazırlık kampında maç organize ettik. 1 Eylül’de İtalya’ya, Bormio’ya gideceğiz. Orada beş tane hazırlık maçımız var. Sonrasında geleneksel olarak Sassari’yle oynayacağız. Sassari’nin organize ettiği diğer rakiplerle İtalya kampını tamamlayacağız. Dönüşümüzde Antalya’ya açılışa gideceğiz. Arkasından Khimki’yle iki tane hazırlık maçımız var. Sonra da Yunanistan’da AEK ve Olympiakos’la iki tane maç yapıp ülkemize geri döneceğiz. Yoğun bir çalışma ortamı bizi bekliyor.

Tüm çalışmalar rotasyonumuzu geniş tutmak içindi. Biz geçen sezon Nisan ayının sonuna kadar kadromuzdaki dar bir rotasyonla Eurocup’ı kazandık; muhteşem bir zafer. Daha sonra ligde Fenerbahçe’ye elenerek şampiyonayı kapatmak zorunda kalmıştık. O dönemde talihsizlikler de yaşadık. Bernard James’i bırakmak zorunda kaldık. Maalesef Bernard’a izin verdik ve transfer dönemi bitmişti.

Buradan da söylüyorum, yönetimimize çok müteşekkiriz böyle bir kadro kurmamızı sağladıkları için. O kadar çabuk işler halloldu ki, bir anda 9 yabancı ve 4 Türk ile 14 kişilik bir kadro kurduk. Artık iş oyuncularda, seyircilerimizde... En az 7 bin kombine hedefi koyduk. Kulübümüz de üstüne düşeni fazlasıyla yaptı.

Taraftarlarımızın bizi yine destekleyeceklerini biliyorum. En az 7 bin kombine dememizdeki amacımız; seyircilerimiz kendi koltuklarını bilirler, rahat bir şekilde maça gelip giderler ve bu bize de maddi anlamda çok katkı sağlar. Geçen sene Strasbourg’a karşı Eurocup finalinde kupayı kaldırırken Euroleague toplantısında Abdi İpekçi’de atmosfer en üst düzeyde yöneticilerin olduğu ortamda sergilendi. Aynı ortamı centilmence bir şekilde yaşatmak adına seyircilerimizin yine desteklerini bekliyoruz. Bugün saat 14:00’te antrenman vardı, gidemedim ama yıldız gibi parlayan bir takımımız var. Yönetimimiz de üstüne düşeni yaptı.

Abdi İpekçi’de yıllardır böyle bir gelenek var. Abdi İpekçi Arena, hakikaten müthiş bir taraftar desteğiyle rakip takımlar için korkunç bir atmosfer oluyor. Yabancı oyuncularımızla konuşuyoruz, hepsinin ağzında seyirci lafı var. Herkes taraftarlarımızdan bahsediyor. Transfer döneminde bunlar pek dile gelmedi ama ‘seyirciyle ne zaman bir araya geleceğiz?’ diye soranlar oldu. Anadolu Efes’teyken atmosferimizi bilen Alex Tyus ve Jon Diebler da seyirciyle bir an önce buluşmak için heyecan içerisindeler. Taraftarlarımızı ayrı bir yere koyuyorlar.

Biz Pazartesi ilk toplandığımızda hedeflerimizden şöyle bahsetti Ergin hoca: ‘Final Four’a gitmek için bu takım kuruldu. Bundan eminiz’ diye oyuncularla hedeflerimizi paylaştı.

Biz aslında Euroleague ile ilgili takım çalışmalarını yaparken 16 takımlı ligde ilk sekiz yapıp Playoff’a gitmekti. Buradan da müjde vermek istiyorum; kombinelerde %50 indirime gidiyoruz. Artık sıra taraftarlarımızda.

Lasme’yi biz yere göğe sığdıramıyoruz. Seyirciyle olan iletişimi muazzamdı fakat talihsiz bir olay yaşandı. Lasme’den asla ve asla vazgeçmemiştik yoksa. Geçmişte olanlardan ötürü 6 ay ya da bir yıl ceza alması gündemde. Olimpiyat ruhuna aykırı bir durum olursa çok iyi olmaz. Beklentimiz, 6 ay ya da bir yıl ceza alması yönünde. Sadece keyif verici bir madde kullandı; belki üç ay ceza alırsa bir umutla kadromuza katabiliriz.

Fikstürden memnunum. Bizim için başlangıç aşamasında çok uygun bir fikstür diye düşünüyorum. Seyirci bizim yanımızda olduğu zaman, Galatasaray formasının hakkını çok daha güzel ve rahat veriyorlar. İlk maçların evimizde olması büyük avantaj Euroleague’de. Ev sahibi olacağımız maçlarla beraber güzel bir sezon geçireceğimizi düşünüyorum. Euroleague 30 tane maçı Nisan’a kadar sığdırabilmek için, aynı haftada iki maçı organize etti. Futbol takımımız Süper Kupa’yı kazandıktan sonra hemen lige döndü. Bu tür geçişler çok zor olabiliyor. Biz, mümkün olduğunca oyuncularımızın konsantre olmasını sağlayacağız.

Oyun kurucu pozisyonunda D-League’den gelen ama ileriye dönük başarılı bir oyuncu profili çizen Russ Smith’le anlaştık. Atletik, kemik gibi bir adam. McCollum’u hiç aratmayacak. Hemen arkasından Justin Dentmon’ı transfer ettik. Zalgris’te müthiş işler yapmıştı geçtiğimiz sezonlarda. Daha sonra Çin’e gitti ve onu tekrar Avrupa’ya, takımımıza kattık. Can Korkmaz, Göksenin Köksal ve değerli kaptanımız Sinan Güler’i de oyun kurucu pozisyonunda düşünebiliriz. Forvet pozisyonunda Micov üçüncü sezonunu yaşayacak. Paul dawkingsten sonra ilk defa böyle bir oyuncumuz olacak. Diebler müthiş bir şutör. Schilb iki metre boyuyla bize geçen sene büyük katkılar sağlamıştı. Müthiş bir pasör. Uzun rotasyonunda öncelikle Ege’yle başlamak istiyorum. Müthiş bir karakter, çok iyi bir sporcu. İleriki yıllarda inşallah Göksenin’le birlikte kaptanlığı ona vereceğiz. Orhan Hacıyeva’yı aldık üç ve dört numaları pozisyonda oynayan. Bence Avrupa’nın en iyi pivotu Nenad Krstic’i aldık. Basketbola aç bir şekilde geldi. Avrupa basketboluna damga vurmuş bir oyuncu. Austin Daye de çok kaliteli bir oyuncu. Alex Tyus Maccabi’de oynamıştı yıllarca; çok tecrübeli. Bayern Münih’ten Deon Thompson’ı aldık. Eurocup yolumuzda bize zorluk çıkarmıştı. Dokuz yabancı ve beş Türk oyuncuyla güzel bir takımımız var. Önümüzdeki hafta 1 Eylül’de takım İtalya’ya gidecek ve artık iyice takım olacağız.

Geçen seneden beri İstanbul’da olanlar buraya çok alışıklar. Herkes iyi niyetli başladı. Bizler kulüp olarak üstümüze düşeni yaptık. Gece gündüz çalışıp arkadaşlıklarını pekiştireceğiz. Dört yıldan beri aynı ekibiz başta Ergin hocamızın önderliğinde. Dolayısıyla iyi bir hava var. Galatasaray’ın anlı şanlı forması buna etken.” şeklinde konuştu.

Kadın Basketbol Takımımız hakkında da bilgiler veren Ömer Yalçınkaya, “Rio Olimpiyatları’ndan sonra Marina Maljkovic’i bugün transfer etmek istesek belki de imkansız olurdu ancak Galatasaray çok büyük bir marka. Haziran’da hocamızla sözleşmemizi yaptık. Rio’da müthiş bir iş yaparak bronz madalya kazandı.

Uzun pozisyonunda bir Türk ve bir yabancı uzun alacağız. Çalışmalar geçen hafta başladı. Eylül’de de tam takım çalışmalara başlayacağız. 17-30 Eylül arasında Sırbistan’da, Belgrad’da kampa girecekler. Büyük beklentilerimiz var. Dört tane genç oyuncunun takıma entegresi söz konusu. Yeni bir misyonla yola çıktık. Bir yerden bunun başlaması gerekiyordu. Biz her zaman kupalar için oynuyoruz. Kupalar için canla başla çalışacağız.

Bahar Çağlar’ı tutmak istedik ancak istediği ücret bizi aştı. Nevriye Yılmaz’ın bu yaşında 35 dakika sahada kalması diğer gençlere örnek olacak bir hadise. Başta Işıl Alben olmak üzere onu kararından geri döndürmek istiyoruz ama Nevriye’nin basketbolu bırakmak istediğini ben biliyorum. Gençlerden kurulan takımımıza çok büyük bir ablalık, önderlik edebilir. Nevriye’yi geri döndürmek için çabalıyoruz.

Ülkesi Belarus Milli Takımı’nda da forma giyen Maryia Papova’yı aldık. Kısa rotasyonuna Moriah Jefferson’ı ve tecrübeli guard Yvonne Anderson’ı aldık. Işıl Alben’le birlikte oyun kurucu pozisyonunu kapattık. Hocamız Maljkovic, Papova ve Jefferson’ın katılımı geç olacağı için sezonu bir parça geç açacağız. Uzun oyuncu transferimizi de kampa yetiştirmeye çalışacağız.

Bu sene de Mersin’den, Hatay’dan ciddi rakipler geliyor. Biz kendimizi biliyoruz, formamızın değerini biliyoruz. Hakkını verebilmek için çok çabalayacağız." dedi.

Ömer Yalçınkaya, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

"Kombinelerde hedef ‘7 bin’ diyorum. Bunu hep tekrarlayacağım. Bize inansınlar, güvensinler. Yeni bir takımız. Başlangıçta hatalar olacaktır ama bizim hedefimiz büyük; biz Nisan’ı, Mayıs’ı konuşmak istiyoruz. Ergin hoca çok pozitif bir insan. Takımı orta sahaya topladığında oyuncuları rahatlatan bir konuşma yapmıştı. ‘Biz bu işten zevk almalıyız’ dedi. Bazen diyorlar ‘Neden İtalya?’ diye; biz ne kadar bir arada kalırsak o kadar kaynaşıyoruz. Faydalarını da geçmiş senelerde gördük."