Sezona çalkantılı giren bir Galatasaray vardı. Yeni transferler ve yeni bir coach ile yola çıkmıştı sarı-kırmızılılar. Özellikle de sezona üç yenilgi ile başlamak taraftarların ilgisini azaltmıştı. Ancak Ertuğrul Erdoğan yönetiminde adeta tuğla tuğla ördü başarı duvarını Galatasaraylı basketbolcular. Önce seri galibiyetler ve Fenerbahçe zaferi geldi. Ardından da son 11 maçta 9 galibiyetle ve ligde 5. sıraya (1 maçı eksik) yerleşti sarı-kırmızılılar ve önemli bir başarı yakaladılar.?

Coach Ertuğrul Erdoğan ile Fenerbahçe maçı öncesi Sabah Gazetesi'ne konuştu.

Kadroyu nasıl kurdunuz?
Ağustos'un 5'inde transferlere başladık. Yaşadığımız mali sıkıntılar ve FIBA'daki yasak nedeniyle bizimle çalışan fazla menajerlik şirketi de yoktu. Buna rağmen piyasadaki önemli isimleri bulduk. 6 yabancı aldık, 1.2 milyon dolar ödedik. Webster şut odaklı bir oyun kurucuydu, biz de organizasyon görevini ona verdik. Harrison, Hayes ve Auguste çok iyi bir sezon geçiriyor. Klobucar en çok eleştirilen transfer ama yıllardır çalıştığım, soyunma odasını tutan ve takım arkadaşlarına ağabeylik yapan bir isim. Tüm takım 19 Eylül'de ilk kez bir araya geldi. Sezon başındaki sıkıntının izahı bu.

Bu sezon hedefleriniz neler?
Hem saha içinde hem saha dışında iyi anlaşan bir basketbolcu grubu, asistandan koça, idari menajerden şube sorumlularına kadar iyi bir sinerji var. Bu şartlar altında yapılan işi önemsiyorum. İnişli çıkışlı performansımız oldu ama mücadeleyi sonuna kadar bırakmadık. Bu sezon hedefimiz ilk 4. Böyle bir sezonda 4. olursak hem play-off'ta saha avantajına sahip olacağız hem de yeni sezon için hedefi daha yukarı çekeceğiz. Belki de Galatasaray taraftarını daha inandırmış ve yeni sezonda daha kalabalık bir grubu salona çekmiş olacağız. 5-6 bin kişi görmemiz lazım.

Taraftar neden mi önemli? Fenerbahçe'yi yendiğimiz maçta Harrison çok yüzdeli üçlükler attı. Maçtan sonra "İdmanda bile böyle atmıyordun? Nasıl oldu?'' diye sordum. "Taraftar beni çok etkiledi'' dedi. Salonun dolu olması, takım için ciddi bir enerji ve itici güç. Ligin son haftasındaki Gaziantep maçında ve play-off'ta dolu tribün görmek istiyorum. Bu takım bu desteği hak ediyor.

Oyuncularımıza teklifler gelmeye başladı. Ama hepsini tutmak istiyoruz.

Yeni sezon nasıl olacak?
Ben istikrar ve devamlılığa inanan bir koçum. Bu kadronun korunmasını isterim. Bu sezon güzel bir temel atıldı. Bu kadroyu bir arada tutup eksik çarklara ekleme yapabilirsek her geçen sene üstüne koyarız. EuroCup'ta iddialı olacak bir takım oluşturacağız. Arapovic'in bir yıl daha sözleşmesi var ve göreceksiniz gelecek sezon en önemli transferimiz olacak. Çoğu oyuncumuza teklifler gelmeye başladı bile, menajerlerini çağırdık, görüşmeler yapacağız.

Ya şampiyonluk?
Maddi şartlar ne olursa olsun Galatasaray'ın hedefleri küçük olamaz. Lüzumsuz harcamadan uzak durup rasyonel düşünmeliyiz. Şampiyonluğu hedefleyecek kadroyu oluşturmalıyız. Galatasaray'da 1 yıl kalacakmışım gibi hareket etmiyorum. İnşallah şampiyonluk yaşamadan Galatasaray'dan ayrılmak istemiyorum.

ALTYAPIDAN A TAKIMA ÇIKAN OYUNCUNUN ELİ TİTRİYOR

Yabancı sınırı için dersiniz?
Yasaklarla oyuncu kalitesi değişmez. Pasaport ayrımcılığına inanmıyorum. Altyapıda reform yapılmalı. Bugün sadece Banvit'ten çıkan oyuncular konuşuluyor, Banvit'i tebrik etmek gerek bu arada, yetiştirdikleri oyuncular çeşitli lig takımlarında oynuyor. Oyuncunun Türk'ü Amerikalı'sı olmaz. İyi olan oynar. Türkler'e süre verilmeyecek, o süreyi kendileri alacak. Ama ne yazık ki şu gerçek; altyapıda zayıf kalıyoruz. A Takım'a çıkan oyuncu temel olarak hazır gelmiyor ve eli titriyor.

Başarı için büyük bütçe şart mı?
Başarı sadece bütçeyle olmuyor. Futbolda bir Ajax örneği mevcut. Basketbolda da bunu Partizan yapmıştı. Altyapıya yatırım yapmak çok önemli. Galatasaray'ın DNA'sında zaten bu var. Futbolda da basketbolda da kendi altyapısından ya da genç yaşta kadrosuna kattığı Türk oyuncularla başarılı oldu. Bunu hatırlayıp bu DNA'ya geri dönmek gerek.

PARKE DIŞINDA ERTUĞRUL ERDOĞAN

-Maçlardan sonra sabah 5-6'ya kadar uyuyamıyorum. Kafamı boşaltmak için de geç saatlere kadar film izliyorum. Daha sonra da maçın tekrarını izleyip, yatıyorum.

-Okuma alışkanlığı olmayan bir toplumuz ama izlemeyi seviyoruz. Spor ve sporcular üzerine belgeseller çekilmeli.

-Game of Thrones bizim ailede bir çılgınlık. Eşim ve büyük oğlum deli gibi izliyor, evde çığlıklar atılıyor. Sezon bitince 2-3 gün eve kapanıp izliyorum ben de...

- Televizyon seyretmiyorum ama dönüp dönüp Baba serisinin ilk 2'sini ve Star Wars filmlerini izliyorum.

KISA... KISA...

Efe Güven: Efe hocaya ve kadın basketbol takımımıza özellikle bir parantez açmak istiyorum. Playoff'ta çok önemli işler başardılar. Galatasaray'da bütçeler küçülse de hedeflerin hep büyük olduğunu gösterdiler, çok iyi iş çıkardılar.

***

Fatih Terim: Fatih Terim ve Aydın Örs'ün benzer hikayeleri var. Koraç ve UEFA Kupası'nın ardından Milli Takım başarıları... İş disiplini yüksek, çalıştığı gruba büyük hedef koyacak ve ona inandıracak işin psikolojik tarafını anlayan insanlar... Bir Türk teknik direktörün Milan'ı çalıştırması başlı başına bir başarı hikayesi. Fatih Hoca her antrenör için bir rol model. Tek eksik bunu anlatacak bir kitap ya da belgesel olmaması... Fatih Hoca için böyle bir proje ele alınmalı.

***

NBA: Saatleri ters olsa da NBA maçlarını takip ediyorum. Çok şey öğreniyorum taktik olarak. Oyuncular çok üst seviye. Ama hala favori oyuncum Jordan. Jordan'ın oynadığı dönemde sertlik derecesi yüksekti ve star koruma yoktu. Açın YouTube'dan Jordan'a yapılan faulleri izleyin! O dönem atılan 50 sayı ile şimdiki 50 sayı çok farklı.